Alman Sanayi Federasyonu (BDI), 2023 yılına dair ekonomik büyüme beklentilerini ve değerlendirmelerini kamuoyuna duyurdu.
Bu doğrultuda, sanayiciler Almanya’daki gayrisafi yurt içi hasılanın (GSYH) ABD Başkanı Donald Trump’ın planladığı ek gümrük vergilerinden bağımsız olarak bu yıl yüzde 0,1 oranında bir düşüş yaşamasını bekliyor.
BDI, Avro Bölgesi’nin yıllık büyüme oranını yüzde 1,1, küresel ekonominin ise yüzde 3,2 olacağını öngörüyor; ayrıca Almanya’nın ekonomik açıdan Euro Bölgesi’nde en geride kalacağını ifade ediyor.
”DURUM ÇOK CİDDİ”
BDI Başkanı Peter Leibinger, düzenlediği bir basın toplantısında, Almanya’nın derin bir ekonomik krizin pençesinde olduğunu dile getirerek, “Durum çok ciddi. Özellikle sanayi alanındaki büyüme yapısal bir çöküş yaşıyor.” şeklinde konuştu.
Leibinger, Almanya’daki mevcut ekonomik durumun yalnızca COVID-19 pandemisi ve Rusya-Ukrayna çatışmasının bir sonucu olmadığını, aynı zamanda içten kaynaklanan sorunların ve ekonominin 2018’den bu yana karşılaştığı “yapısal zayıflıkların” sonuçları olduğunu belirtti.
Peter Leibinger, “Hükümetler, yıllardır önemli reformları erteleyerek, yatırımları geciktirerek ve mevcut durumla yetinerek büyük bir sorumluluk taşıdı. Modern altyapıya, ekonominin dönüşümüne ve dayanıklılığı artırmaya yönelik acil kamu yatırımları gereklidir.” ifadelerini kullandı.
Almanya’da bürokrasinin azaltılması, altyapı yatırımlarının yapılması, enerji fiyatlarının düşürülmesi ve yenilik ile araştırma ortamının güçlendirilmesi için açık bir strateji oluşturulması çağrısında bulunan Leibinger, “Almanya kritik bir dönüm noktasında. Sorunlar büyük ama bu sorunlar çözümsüz değil. Üzerine inşa edebileceğimiz güçlü bir temele sahibiz. Şirketlerimizin, Almanya’yı sanayi merkezi olarak yeniden başarıya ulaştıracak kararlara kararlılık, güç ve güvenle sahip bir federal hükümete ihtiyacı var.” dedi.
”YENİ GÜMRÜK VERGİLERİ ALMANYA VE AB’Yİ ETKİLEYEBİLİR”
Leibinger, Avrupa’nın stratejik olarak daha bağımsız hale gelmesinin önemine de vurgu yaparak, şunları ekledi:
“Ekonomik çıkarlarımızı etkili bir şekilde temsil etmeli ve daha fazla Avrupa entegrasyonu ve rekabet gücü için müzakerelerde gücümüzü kullanmalıyız. Avrupa Birliği’nin (AB) geleceği konusunda net bir yön belirlemesi gerekiyor ve Almanya’nın bu süreçte iddialı bir ekonomi politikası gündemiyle liderlik yapması şart.”
Leibinger, Donald Trump’ın Beyaz Saray’a dönmesi ve gümrük vergisi tehditleri hakkında da düşüncelerini paylaştı, “Radikal bir değişimin eşiğindeyiz. Ses tonu günden güne sertleşiyor ve yeni gümrük tarifeleri, Almanya ve AB ekonomisine ciddi zarar verebilir.” şeklinde uyardı.
Bu bağlamda, BDI’ye göre, Trump’ın önerdiği ek gümrük tarifeleri, AB’nin ekonomik büyümesini engelleyerek, ihracata dayalı Alman ekonomisini 2025’te yüzde 0,1 değil, yüzde 0,5 oranında küçültebilir.
ALMAN EKONOMİSİNDE RESESYON RİSKİ
Öte yandan, Alman ekonomisi, geçen yıl artan rekabetle birlikte yapısal sorunların etkisiyle üst üste ikinci kez küçüldü.
Geçen yılın son çeyreğinde yüzde 0,1 küçülen ekonomi, 2025’in ilk çeyreğinde de daralırsa, teknik resesyonun tanımı olan iki çeyrek üst üste daralma dönemine girmiş olacak.
BDI’nin tahminleri doğrultusunda Almanya’da GSYH bu yıl yüzde 0,1 oranında azalırsa, Avrupa’nın en büyük ekonomisi olan Almanya, 1990 yılında iki Almanya’nın birleşmesinden bu yana, ilk kez art arda üç yıl boyunca büyüme kaydedemeyecek.
Analistler, siyasi belirsizliklerin, dış rekabetin artması, yüksek enerji maliyetleri ve halen devam eden yüksek faiz oranlarının, Alman ekonomisini baskı altında tuttuğunu ve 2025 yılı için yalnızca hafif bir ekonomik büyüme beklendiğini ifade ediyorlar.
Almanya’da bütçe konularında devam eden anlaşmazlıklar nedeniyle üç partili koalisyon hükümeti, Kasım 2024’te dağılmış durumda. Ülkede 23 Şubat tarihinde erken seçimler gerçekleştirilecek.
Bu arada, ABD’de başkanlık görevine 20 Ocak’ta yeniden başlayan Trump, dış ticaret açığını azaltmak ve yerli üretimi teşvik etmek amacıyla gümrük vergilerini önemli ölçüde artırmayı planladığını belirtmiştir.
Analistler, Trump’ın AB’den yapılan ithalat üzerindeki gümrük vergileriyle korumacı bir politika izlemelerinin, ihracata dayalı Alman ekonomisi için olumsuz etkiler doğuracağını vurguluyorlar.
ABD, Alman mal ve ürünlerinin en büyük alıcısı konumunda ve Almanya, ihracatının yaklaşık yüzde 10’unu ABD pazarına yönlendiriyor.
Bu sayfadaki bilgilere dayanarak yatırım yapmadan önce profesyonel danışmanlık almanız önem arz etmektedir. Vermiş olduğunuz kararlar yatırımcı profilinize uygun olmayabilir.