Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı’nın (UNCTAD) Küresel Yatırım Trendleri Monitörü’ne dayanarak, 2024 yılı itibarıyla küresel doğrudan yabancı yatırımların %11 oranında artarak tahmini 1,4 trilyon dolara ulaşması bekleniyor. Ancak, yatırımların nihai varış noktalarına ulaşmadan önce genelde aktarım noktaları olarak işlev gören Avrupa kanal ekonomileri üzerinden gerçekleşen akışlar hariç tutulduğunda, toplamda %8 oranında azalma bekleniyor.
Küresel doğrudan yabancı yatırımlar (DYY), ekonomik duraklama ve artan jeopolitik gerilimler nedeniyle 2023 yılında %2 oranında gerileyerek 1,3 trilyon dolara inmişti.
Kuzey Amerika, ABD’deki şirket birleşmeleri ve satın almalarındaki (M&A) %80’lik artışın etkisiyle doğrudan yabancı yatırımlarda %13’lük bir yükseliş yaşadı. ABD’deki sıfırdan projelerin değeri %93 artarak 266 milyar dolara ulaşmış olup, bu artışın temel nedeni yarı iletken alanındaki mega projeler olarak öne çıkıyor.
Birleşik Krallık’ta sıfırdan yatırımlar %32 artış göstererek 85 milyar dolara, İtalya’da ise %71 oranında büyüyerek 43 milyar dolara ulaştı. Ancak Avrupa genelinde ciddi düşüşler de gözlemlendi.
Kanal ekonomileri dışındaki DYY, %45 oranında bir azalma kaydetti ve Avrupa Birliği’ne üye 27 ülkeden 18’inde düşüş yaşandı. Almanya’daki DYY %60, İtalya’daki DYY ise %35 oranında gerileme gösterdi. Gelecekteki büyüme açısından kritik öneme sahip sıfırdan yatırımlar Avrupa genelinde %10 azalmış olmasına rağmen, bölgede toplam proje değerinde %15 oranında bir artış yaşandı; bu da yalnızca birkaç büyük ölçekli projenin önemini gözler önüne seriyor.
Altyapı ve enerji yatırımları için önemli bir itici güç olan uluslararası proje finansmanında da zorluklar baş gösterdi. Gelişmiş ekonomik bölgelerde yapılan anlaşmaların sayısı %26, sözleşmelerin toplam değeri ise neredeyse üçte bir oranında azaldı.
UNCTAD, iyileşen finansman koşulları ve beklenen birleşme ve satın alma faaliyetleri nedeniyle 2025 yılında küresel doğrudan yabancı yatırımlar için ılımlı bir büyüme beklediğini vurguladı. “Ancak, önemli aşağı yönlü riskler ve yatırımcı belirsizliği hâlâ sürmektedir” ifadesinde bulundu.