İlk çeyrekte teknik resesyondan çıkış senaryosu çok büyük oranda kesinleşti. Ancak trend aynı ölçüde devam etmedi. İkinci çeyreğe dair şu anki sinyaller çeyreklik büyümede yataylaşmayı işaret ediyor. Büyümede kendi normlarımıza dönmemiz için 2020’yi beklememiz gerekiyor.
Teknik Resesyon
Hafta içerisinde sanayi üretimi yüzleri güldüren bir sonuçla en iyi piyasa tahmininden bile daha iyi gelerek Mart ayında aylık bazda %2,1 artış gösterdi. Yıllık daralma da arındırılmış verilerde %2,2’ye kadar gerilemiş oldu. Kredi maliyetleri ve piyasa göstergelerinde bir nebze toparlanma dahi sanayi üretimini hareketlendiriyor. Çarklar daha hızlı dönmek için bekliyor.
Seçim sonrası maliyetlerin yeniden yukarı yönlü harekete geçmesi bu dişlilerin arasına yine taş sıkıştıracaktır. Yine de bu sonuçlar ile şimdilik resesyon defterini kapatmış görünüyoruz. Net ihracat ve turizmden alacağımız güçlü destek ile çeyreklik büyümede %2,4 seviyesine kadar çıkabileceğimizi olur. Nitekim Mart ayı cari açık verileri de bu beklentimizi doğruladı.
Cari açık 1 milyar dolar seviyesinde olan piyasa beklentilerinin altında gelerek Mart ayında 589 milyon dolar oldu.
Hızla kapanmaya devam eden ödemeler dengesi açığımız net dış ticareti büyüme perspektifinde pozitif etkiliyor. Ancak büyümeye devam edebilmemiz için ithal ara maddeye dolayısıyla da cari açığa ihtiyacımız var. Yıllıklandırılmış cari açık 12,8 milyar dolara kadar geriledi ki bu 2009 krizinden bu yana en düşük seviye. 2019 yılında bizim beklentimiz ise 8 milyar dolar seviyesinde.
Her ne kadar büyüme de çeyreklik olarak bir artıştan söz etsek de yıllık olarak ekonomimiz halen küçülme döneminde. Bunun en önemli yansıması da işsizlik verilerinde. Arındırılmış verilere göre işsizlik %13,6 seviyesine kadar ulaşmış durumda ki burada da 2009 seviyesine geldik dayandık. Yine de artış trendinin Mart ayında kırılmasını ve işsizlik verilerinin yataylaşmasını bekleyebiliriz.
Durgunluğu aşmak için de hükümet bütçe kozunu oynamaya devam ediyor. Düşük tüketim vergilerinin de etkisiyle yılın ilk dört ayında bütçe açığı yıllık %135,1 artarak 54,5 milyar TL düzeyine kadar geldi.
Dolarda 6 lira psikolojik eşik, 6’nın aşağısı görülmeden düşüş kolay değil
Geçen hafta 5,98 ile haftaya başlayan USD/TRY’dir. Çoğunlukla 6 seviyesinin üzerinde kalarak 6,00-6,10 arasında hareket etti. Politik tarafta ABD–Çin veya ABD-İran ilişkilerinde gerilim hayli yüksek. Gerek ticari gerekse de askeri-politik risklerin arttığı haftada olur. Kurda düşüş için uygun bir küresel ortamın oluşmadığını gözlemledik.
Yurtiçinde siyasi gündemin bir nebze sakinleşmesine rağmen; TCMB anketinde yılsonu enflasyon tahminin yükselmesi, konut satışlarının kötüleşmesi, bütçe açığı ve işsizlik rakamları gibi veriler yurtiçinde de pozitif anlamda net bir görüntü oluşmasını engelledi. Teknik olarak 6 liranın üzerinde olduğumuz sürece düşüş olanaklarının sınırlı olduğunu göz önünde bulundurmak gerekiyor. 20 günlük üssel ortalamanın destek konumuna geldiği kurda, 6,10 seviyesi ise önemli bir direnç.
Oluşumu bu hafta belirginleşen koridorun (mor) içine dönülmesi alt banda gidişidir. Bu getirebilirken dışında kalınması yükseliş ihtimalini canlı tutuyor. Hafta içinde 6,00-6,10 bandında yatay hareket beklediğimiz kurda olur. Bu seviyelerin güçlü aşılması ilgili yönde hareketin devamını gelir.
Destek: 6,00 – 5,85
Direnç: 6,10 – 6,24