Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan‘ın “Para Politikası ve Makroekonomik Görünüm” adlı sunumu yayımlandı. Bu sunum, para politikalarının ve ekonomik gelişmelerin toplum üzerindeki etkilerini kapsamlı bir şekilde ele almaktadır.
Başkan Karahan, ilk aşamada uygulanan önlemler sayesinde enflasyonun daha yüksek seviyelere çıkışının engellendiğine dikkat çekmiştir. Haziran 2024 itibarıyla hedeflenen dezenflasyon sürecinin etkileriyle, yıl sonu için enflasyonun %21 seviyesine gerilemesi planlanmaktadır.
Yurt dışı faiz yükündeki yıllık 7 milyar dolarlık azalma ile birlikte, risk primlerinde de bir gerileme gözlemlenmiştir. Bu durumun, reel sektörün yatırım kararlarında fiyat istikrarı sağlayacak öngörülebilirliği artıracağı vurgulanmaktadır.
Sunumda, enflasyonda kalıcı bir bozulma öngörüldüğünde, para politikası araçlarının etkili bir şekilde kullanılacağı ifade edilmiştir. Bu yaklaşım, ekonomik dengeyi sağlamak amacıyla önemli bir rol oynamaktadır.
Yaklaşımdaki kararlılık ile yurt içi talepteki dengelenmenin sağlanması, Türk lirasında bir reel değerlenme ve enflasyon beklentilerinde düzelme gözlemlenmiştir. Bu değişimlerin aylık enflasyonun ana eğiliminde düşüş sağladığı ve dezenflasyon sürecini güçlendirdiği belirtilmiştir.
Ek olarak, maliye politikasındaki artan eşgüdümünün de bu sürece önemli katkılarda bulunacağı ifade edilmiştir.
Aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana kadar sıkı para politikası duruşunun devam edeceği vurgulanmış, “Bu doğrultuda, politika faizinin seviyesi, enflasyon gerçekleşmeleri ve beklentileri göz önünde bulundurularak öngörülen dezenflasyon sürecinin gerektirdiği sıkılığı sağlayacak şekilde belirlenecektir. Kurul, kararlarını enflasyon görünümü odaklı, ihtiyatlı ve toplantı bazlı bir yaklaşımla alacaktır. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda para politikası araçları etkili şekilde kullanılacaktır.” ifadeleri sunumda yer almıştır.
Kurda Seviye Hedefi Yok
Sunumda ayrıca döviz kurunda herhangi bir seviye hedefi belirlenmediği belirtilmiş ve şu değerlendirmelere yer verilmiştir: “Cari dengede yaşanan iyileşme, dış finansman ihtiyacını azaltmaktadır. Sermaye girişleri yeniden başlayarak döviz arzının arttığı, buna karşın döviz talebinin düştüğü gözlemlenmektedir. Rezervler 115 milyar dolar artmış ve KKM’de azalışlar devam ederken TL talebinin güçlü bir seyir izlediği ifade edilmiştir. Rezervlerdeki iyileşme, yurt içi kaynaklı bir gelişmedir.” şeklinde yorum yapılmıştır.