Tahvil, en kısa tanımı ile devlet ya da kurumsal işletmeler tarafından çıkarılan borç senetleri olarak ifade edilir. Devlet veya kurumsal işletmeler temel olarak tahvili, finansman ihtiyaçlarını karşılamak için çıkarır. Yatırımcılar da belirli bir sürede tahvil alıp borç vermiş olurlar. Sürenin sonunda yatırımcı, sabit ya da değişen faiz oranını elde eder. Tahvillerin üzerinde anapara ve faiz ödeme şartları yazılıdır. Kısaca tanımını yaptıktan sonra tahvilin kavramını daha yakından tanıyalım.
Tahvil ile İlgili Bilinmesi Gerekenler
Özel şirketler tahvili kısa vadeli nakit ihtiyacını karşılamak için çıkarırlar. Yatırımcılar da faiz oranlarına ve alacakları riske göre bu tahvilleri satın alırlar. Devlet de aynı mantıkla tahvil çıkarır. Devletin çıkardığı tahvillerin riskleri düşüktür ancak getirisi de düşüktür. Kurumsal işletmelerin ise çıkardığı tahvillerin getirisi de risk oranı da daha yüksektir ancak devlet tahvillerinin de faizleri yükselirse riski aynı şekilde yükselir. Bu sebeple yatırımcılar tahvil almadan önce özellikle özel şirketleri iyi analiz etmelilerdir.
Yatırımcılara ödemeler genellikle 6 ayda bir yapılır. Bir yıldan fazla vadeli olan tahviller aynı zamanda yazılı bir senettir. Vade sona erdiğinde ise yatırımcı tahvili anapara olarak geri alır. Anaparayı geri aldığı süreçteki faiz yatırımcının kazanımıdır. Tahvili çıkaran şirket veya devlet ise nakit ihtiyacını karşılar. Tahvil alan yatırımcının şirketin kar veya zararı ile ilişkisi yoktur. Yatırımcılar sadece faiz getirisi olan borç verenlerdir. Yatırımcılar şirket yönetiminde söz sahibi veya anapara ve faiz getirisi haricinde hak sahibi değillerdir. Zaten tahvilin faiz getirisinin bilgisi önceden verilir. Yatırımcının tahvili aldığı şirket kar dağıtımı yapmadan önce tahvil sahiplerinin ödemelerini yapar.
Tahvil Nasıl Bir Yatırım Aracıdır?
“Kıymetli evrak” statüsündeki tahvil aslında bir borç senedidir. Tahvili çıkaran kurum yatırımcıya borçludur. Anonim şirketler ve devlet haricinde belediye gibi kamu kuruluşlar da tahvil çıkarılabilir. Tahvilin nominal değerinin alt-üst sınırını çıkaran şirket belirler. Değerinin altında yani iskontolu olarak da verilebilmektedir.
Öncelikle tahvil yüksek risklerle uğraşmak istemeyen yatırımcılar için ideal bir yatırım aracıdır. Yatırılan anapara her zaman güvence altındadır. Hisse senetlerine göre risk oranı düşüktür. Yatırımcının tahvilini aldığı şirket iflas etse bile anaparasını ve de faizini talep edebilir. Eğer bu görece güvenli yatırım aracını portföyünüzde yer almasını istiyorsanız devlet ya da özel sektörün çıkardığı tahvilleri iyice araştırıp tercih edebilirsiniz.
Ev veya araba almak gibi bir hedefiniz varsa mevduat hesaplarından daha fazla getirisi olduğu söylenir. Elbette yatırım yapacağınız alanı ve piyasayı çok iyi incelemeniz gerekir. Güvenli ve iyi bir aracı kurumla çalışmanız tavsiye edilir. Aracı kurumlar belirli bir yüzde ile çalışmaktadır.
Tahviller Menkul Kıymetler Borsası’nda alınır ve satılır. Ticaret veya Sermaye Piyasası Kurumu tarafından belirlenen kanunlara göre çıkarılırlar. Eğer daha önce hiç tahvil almadıysanız önce demo bir hesap açabilirsiniz. Oluşturacağınız hesapta sanal paralarla tahvil alımınızı deneyimleme şansınız olur. Gerçekte ise iyi bir aracı kurum bularak işe başlayabilirsiniz. Sonrasında tahvil tekliflerinin hazırlandığı listelere ulaşıp karşılaştırma yapabilirsiniz. Tahvillerin değerlerini takip ederek kabaca ölçümler yapabilirsiniz.
“Enflasyon Korumalı Hazine Tahvilleri” yatırımcıları enflasyon riskinden koruyan güvenli bir seçenektir. Bu tahvillerde TÜFE’nin belirlediği enflasyon oranına göre artış göstermektedir. Ayrıca hisse senedine dönüştürülebilen tahvilleri de tercih edebilirsiniz. Söz konusu tahviller piyasa fiyatının üzerinde olacak şekilde bir şirkete ortak olma şansı verebilirler. Hisse senetlerine göre ise daha az risk içerdikleri için genellikle riski sevmeyen yatırımcılar tarafından tercih edilirler.