Yazı Başlıkları
2018’in ikinci yarısındaki kur artışı yüzünden artan enflasyona TCMB (Merkez Bankası) faizi artırarak dur diyebilmişti. Hatta hiç kimsenin beklemediği şekilde faizi 625 baz puan yükselterek %24’e çekmişti. Bunun sonucunda dünyanın en fazla faiz veren ülkelerinden biri haline gelen Türkiye, en azından kurdaki artışı durdurabilmiş, hatta geri çekebilmişti.
Merkez Bankası Faizi
Kurun geri çekilmesiyle ve açıklanan orta vadeli program ile ekonomi dengelenme sürecine 2018’in son aylarında girdi. Bunun sonucunda ocak ayında yapılan Merkez Bankası Para Politikası Kurulu toplantısına bir kesim faizin geri çekileceğini düşünmüştü. Fakat TCMB, yüksek faiz politikasını devam ettireceğini açıklamış ve faizi sabit bırakmıştı.
Ortalama bir buçuk ayda bir bu toplantıyı yapan Merkez Bankası’nın toplantı tarihi 6 Mart 2019’du. Bu tarihte ekonomistler toplantının nasıl geçeceğini konuşmaya ve birtakım sonuçlar tahmin etmeye başladı. 6 Mart sonrasında Merkez Bankası faizi indirecek mi, yoksa yine sabit mi bırakacak? Bunu anlamak için öncelikle ekonominin son aylardaki genel durumunu bilmek gerekiyor.
Yılın İlk Aylarında Ekonominin Genel Durumu
2018 sonunda ortaya çıkan ekonomik sıkıntının en fazla kendini hissettirdiği aylar ocak ve şubat ayları olmuştur desek yanlış olmaz. Çünkü özellikle hammadde fiyatlarının ürünlere daha fazla yansıdığı aylar bu aylardır.
İşsizlik seviyesi %12’nin üzerine çıkmış durumda ve özellikle tarımda ve sanayide olmak üzere tüm sektörlerdeki düşüşler oldukça dramatik. Örneğin, 2018 aralığında sanayi sektöründeki %9.8’lik gerileme oldukça yüksek seviyelerdedir ve düzeltilmesi çok güçtür. Bu rakam ocak ayı için henüz açıklanmamış olsa da artacağını söylemek yanlış olmaz. Yine yılın ilk ayında gıda enflasyonunun %6 seviyelerinde olması gıdanın ne kadar pahalılaştığını gözler önüne sermektedir. Bu yükselişin önüne hükümet tanzim satışlar ile geçmek istemektedir.
Kısa vadede yararlı olabilecek bu çözüm uzun vadede marketlerin iflasına yol açacağı için potansiyel bir tehlikedir. Tanzim satışlar sebebiyle gıda enflasyonu şubat ayında bir miktar düşse de vatandaşın gıda konusunda yaşadığı sıkıntıları bitirme seviyesine yaklaşmayacaktır dahi. 2019’un ilk yarısında devam etmesi öngörülen bu sıkıntılar karşısında merkez bankasının hamlesinin nasıl olacağına dair birçok ekonomist hemfikir olmuş durumda.
Merkez Bankası Faiz Konusunda Ne Yapacak?
Bu hemfikir olma durumu faizin aynı seviyede devam edeceği konusundadır. Bunun sebebini birçok ekonomist yukarıdaki paragrafta yazılmış olan sıkıntıların bir miktar daha devam edeceği olarak açıklıyor.
Üretimde ve tasarruf politikalarında gözle görülür bir iyileşme gerçekleşmediği sürece faizin sabit seviyede kalmasının daha iyi olacağı söyleniyor. Ne zamanki devlet sıkı para politikasına geçer ve yalnızca enflasyonla mücadele konusuna eğilirse o zaman yapılanlara paralel olarak faizin de indirilmesinin doğru olduğunu söyleyen ekonomistlerin sayısı bir hayli fazla. Hükümetin bu politikaları hayata geçirmesinin önündeki engel ise kuşkusuz seçimler. Seçimlere kadar tabir-i caizse popülist politikalar güdecek olan hükümet seçimden sonra ekonomik göstergelere çok daha istekli ve kararlı bir şekilde eğilebilecektir.
Faizin Yüksek Seviyede Olmasının Avantajı Var mı?
Beklenti faizin sabit kalacağı yönünde olsa da TCMB 6 Mart günü faizi düşürebilir. Bu ne gibi sorunlara yol açar? Birinci olarak, bunu hükümetin de pek isteyeceği söylenemez. Çünkü bu durum elbette bir belirsiz yaratacaktır ve belirsizlik durumunda kurun ani bir şekilde yükselebildiğine 2018 senesinde dramatik bir şekilde şahit olduk. Bunun için seçime kadar her şeyin iyi değilse de en azından öngörülebilir olması hükümetin işine gelecektir.
İkincisi ise, faizin inmeye başlaması Türkiye’nin sorunları çözdüğünü düşündüğünü yabancı yatırımcılara düşündürecektir ve Türkiye’nin hem ekonomik bilgisi hem de uluslararası itibarı zedelenecektir. Faizin sabit seviyede kalmasının ise birden fazla avantajı olabilir. Bunların ilki elbette TCMB’nin hala tam bağımsız olduğunu göstermede bir gösterge olmasıdır.
Bağımsız merkez bankası ise ülkeye daha fazla para akışını sağlayabilir ve ekonomik sıkıntının daha kolay çözülmesine sebep olabilir. Bir diğer avantaj ise Türkiye’nin kendi durumunun ne kadar sıkıntılı olduğunu farkında olmasının getireceği uluslararası itibardır. Bu sayede sorunlara hem ülkemiz hem de uluslararası kuruluşlar daha yumuşak bir şekilde eğilebilir ve gereken çözümleri daha kolay görebilir.
Merkez Bankası, Merkez Bankası Faiz, Merkez Bankası Faizi İndirecek mi?
2 Yorumlar
TCMB Başkanı Uysal’dan para politikası mesajı..
TCMB Başkanı Uysal, para politikasında hareket alanının önemli bölümünün temmuz ve eylül aylarında «önden yüklemeli» şekilde kullanıldığını belirterek para politikasında temkinli duruşun süreceğini ekledi. Konuşmada önden yüklemeli ifadesi kullanılsa da konuşmanın genel seyrinden ülke risk priminde bozulma olmadığı takdirde faizde düşük kademeli bir indirimin olabileceği belirtiliyor.
Merkez Bankası dün yapılan Haziran toplantısında beklendiği gibi politika faizinde bir değişikliğe gitmedi ve %24’te tuttu. Ayrıca Nisan ayı metninde yer alan «enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar sıkı parasal duruşun korunmasına karar vermiştir» ifadesi çıkarılarak «fiyatlama davranışlarına dair riskleri sınırlamak ve enflasyonun düşüş sürecini hızlandırmak için sıkı parasal duruşun korunmasına karar vermiştir» ifadeleri yer aldı. Enflasyonda düşüş vurgusu bir sonraki toplantıda faiz indirimi beklentilerini güçlendiriyor.