Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Almanya Federal Cumhuriyeti Başbakanı Olaf Scholz ile Türkiye’de bir çalışma ziyareti gerçekleştirdi. Görüşme sonrasında iki lider ortak basın toplantısı düzenleyerek iki ülke arasındaki ilişkiler üzerinde durdular. Erdoğan, ayrıca İsrail’in tutumu hakkında Batı’nın yaklaşımını eleştirdi.
Erdoğan, konuşmasında şunları ifade etti;
Bu yıl, ülkelerimiz arasındaki dostluk antlaşmasının 100. yıl dönümünü kutluyoruz. Değerli dostum Cumhurbaşkanı Steinmeier de bu yıl nisan ayında Türkiye’yi ziyaret etmişti. Bugün ise Sayın Şansölye’yi ve değerli heyetini misafir etmenin mutluluğunu yaşıyoruz.
İkili ticaret hedefi
NATO müttefiki Almanya ile her alanda yoğun ve güçlü ilişkilere sahibiz. Son dönemlerde gerçekleştirdiğimiz üst düzey ziyaretler bu ilişkilerin ne ölçüde derinleştiğini gösteriyor. İki ülke arasındaki beşeri bağlar ve ortak menfaatler bu ilişkilerin temelini oluşturuyor. Almanya’da 3,5 milyonu aşkın Türk toplumu yaşamaktadır. Ayrıca her yıl 6 milyondan fazla Alman turist ülkemizi ziyaret etmektedir. Bu ziyaretçi sayısının artmasını umut ediyoruz. Görüşmelerimizi zengin gündemimiz üzerine inşa ettik. İkili ticaretimiz şu anda 50 milyar dolara ulaşmış durumdadır ve hedefimiz bunu 60 milyar dolara çıkarmaktır. Bu hedefimize ulaşmak için çalışmalarımızı hızlandırdık.
Şansölye Scholz ile üzerinde durduğumuz önemli konulardan biri de savunma sanayii işbirliğimizdir. Savunma sanayi ürünlerinin tedariki konusundaki geçmişte yaşanan sorunları aşarak işbirliğimizi geliştirmeyi amaçlıyoruz. Bu konuda değerli dostum Scholz’un çabalarını takdirle karşıladığımızı bir kez daha vurgulamak isterim.
Aşırı sağcı akımlar Avrupa’da yükseliyor
Görüşmelerimizin gündeminde Almanya’daki Türk toplumu da yer aldı. Avrupa’da İslam düşmanı ve yabancı karşıtı aşırı sağcı akımlar yükselişe geçmiş durumda. Birçok ülkede iktidar ortağı olabilecek güç kazanan bu akımlar, yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızı da endişelendiriyor. Almanya’nın izlediği birleştirici tutum üzerinde durduk. PKK ve FETÖ başta olmak üzere terör örgütleriyle mücadelede ortak çalışmanın önemini vurguladık ve bu konuda somut adımlar atılması gerektiğini Sayın Şansölye ile bir kez daha paylaştım.
Yerel ve küresel meselelerde birlikte hareket
Bölgesel ve küresel sorunlar hakkında fikir alışverişinde bulunduk. Almanya’nın Avrupa Birliği içindeki stratejik rolünden hareketle, ilişkilerimize dair görüşlerimizi değerli dostuma ilettim. Gümrük Birliği’nin güncellenmesi ve vize serbestliği diyalogları da dahil olmak üzere Avrupa Birliği’nin atacağı adımların hepimizin yararına olacağını belirttim. İsrail’in Gazze ve işgal altındaki Filistin topraklarındaki saldırılarındaki insanlık dramı ise ayrı bir başlık olarak ele alındı. Bölgedeki insani yardımların ulaştırılması ve kalıcı ateşkesin sağlanması için uluslararası toplum olarak üzerine düşeni yapması gerektiğini vurguladım. Filistin ve Lübnan’daki olaylar devam ettikçe bölgenin huzur bulması mümkün değildir. Şu anda 50 binden fazla insan hayatını kaybetmiş durumda. Vicdan sahibi tüm siyasi aktörlerin bu katliamlara dur demesi beklenmektedir. Türkiye olarak, bu duruşumuzu bundan sonra da sürdüreceğiz.
Çocuk, kadın, yaşlı demeden öldürülenler var
İsrail’in yürüttüğü saldırılarda 50 binden fazla insan hayatını kaybetti. Bu katliamda çocuk, kadın, yaşlı ayrımı yapılmamaktadır. Uluslararası alanda yapılan başvurularla birlikte bu durumu gündeme taşıdık. Hemicinin durumu Lahey Adalet Divanı’na taşınması konusunda birçok ülke, Türkiye de dahil olmak üzere harekete geçmiş durumdadır. 50 bin insanın katledilmesi ve 100 binden fazla insanın yaralanması durumu, bu savaşın korkunç boyutlarını gözler önüne seriyor. Bu nedenle tüm siyasi aktörlerin bu duruma kayıtsız kalmamaları ve gerekli girişimlerde bulunmaları önemlidir.
Türkmen soydaşlarımıza kapımız açık
Türkiye, Suriye’den gelen 4 milyon mülteciyi ağırlamakta ve şu anda 3,5 milyon Suriyeli mülteci ülkemizde yaşamaktadır. Bu insana kapılarımız her zaman açık olmuştur. Savaş dönemlerinde, Suriye’den ve diğer bölgelerden gelen Türkmen soydaşlarımıza da kapılarımız açıktır. Lübnan’dan gelecek olanların da ülkemizde ağırlanacak olması bizim için önemlidir. Bu doğrultuda, Türkiye her zaman cömert yaklaşım sergilemiştir.
Terörle mücadelede ortak hareket
Avrupa’da İslam düşmanlığı yaygın bir şekilde devam etmektedir. Almanya’da bu durumu PKK ve FETÖ gibi örgütler körüklemektedir. Bu konuda ortak bir tavır belirlemek amacıyla terör örgütlerine karşı birlikte hareket etme kararı aldık. Bu anlayışla, Almanya’da terörle mücadelede dayanışma içinde olacağız.
Batı neden sessiz kalıyor?
İsrail’in uyguladığı politikalar, sadece savaş alanında değil, buna benzer pek çok alanda katliama neden olmaktadır. Dünya, bu duruma kayıtsız kalmamalıdır. Özellikle Amerika’nın tavrı bu süreçte farklı olmamakta; bu durum tüm uluslararası ilişkilerde derin bir çatlak yaratmaktadır. Türkiye olarak, bölgede yaşanan trajedi karşısında, insani yardımlarda bulunmaya ve desteklerini sürdürmeye devam edeceğiz.