Döviz Kurundaki Hareketlilik: Geçtiğimiz hafta periyodik ekonomik veri takviminde nispeten sakin bir hafta geride kalırken, döviz kuru hareketleri ile birlikte TCMB’nin yaptığı hamleler gündemin merkezinde yer aldı.
Döviz Kurundaki Hareketlilik
Son dönemde çeşitli sebeplerle artan Türk Lirası’nın Dolar karşısındaki değer kaybı var. Böylece volatilitesi geçtiğimiz hafta içerisinde ivmesini artırarak hafta ortasında tarihi zirvesini gördü. Haftaya 4,50 seviyesinde başlayan Dolar/TL kuru hafta içerisinde uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları S&P ve Fitch’in arka arkaya yapmış olduğu TL’nin kırılganlığı, maliyet artışı veya öngörülebilirliğin azalması gibi açıklamalarla değer kaybını hızlandırdı. Bunun yanı sıra özellikle Asya piyasasında zarar-kes emirlerinin devreye girmesiyle 4,90 seviyesi görülmüş oldu. Bu gelişmelerin ardından TCMB kurdaki bu hareketliliğin önüne geçmek için hafta içinde bir dizi hamlelere imza attı.
İlk olarak olağanüstü toplanan TCMB; GLP borç verme faizini 300 baz puan artırarak %16,5 seviyesine getirdi. Yapılan bu artırım kararı ile Türk Lirası reel getiri noktasında gelişmekte olan ülkelere göre avantaj yakalarken; kararın açıklandığı gün içerisinde Dolar/TL kuru 4,52 seviyesine kadar geriledi.
Bir başka önlem olarak uzlaşmalı döviz ihale takvimini güncelleyen TCMB 6,15 Milyar $ olan döviz satım pozisyonunun 8 Milyar $’a ulaşacağını açıklayarak 2018 yılı boyunca vadeli döviz satım pozisyon tutarının ulaşabileceği üst sınırı 10 Milyar $ olarak belirledi. Haftanın son iş gününde ise ihracatçılara yönelik reeskont kredilerinde oldu. Burada da döviz kurları 31 Temmuz tarihine kadar sabitledi.
Buna göre reeskont kredileri geri ödemesinde oldu. Dolar 4,20; Euro 4,90; Sterlin ise 5,60 seviyesinde sabitlemiş oldu. Yapılan bu hamlelerin ardından Dolar/TL kuru haftayı 4,70 düzeyinde kapadı. Kurdaki volatilite de göreceli olarak azalmış oldu. Bunun yanında hafta sonu yaptığı açıklamada TCMB Başkanı Çetinkaya; önümüzdeki günlerde uzun süredir kullanımda olmayan haftalık repo fonlamasını ana fonlama kanalı olarak devreye alacaklarını ve belirli bir seviyede dar bir bandı işleve geçirmeyi planladıklarını açıkladı.
Yeni haftanın ekonomi gündeminde dış ticaret ve turizm verileri yer alıyor.
Geçtiğimiz hafta ekonomik veri ajandasında güven endeksleri takip oldu. Buna göre reel kesim güven endeksi mevsimsel etkilerden arındı. Böylece verilerde bir önceki aya göre sınırlı gerileyerek 106,7 düzeyinde kalmasına rağmen güçlü seviyelerde olmayı sürdürdü. Mevsimsel etkilerden arınan kapasite kullanım oranı ise sınırlı artış göstererek %78,2 seviyesine geldi. Söz konusu artışta ara mallar ile dayanıklı tüketim mallarının üretimine dair veriler pozitif katkıda oldu.
TÜİK tarafından açıklanan Tüketici Güven Endeksi var. Bu ise Mayıs ayında bir önceki aya göre %2,8 azalarak 69,9 seviyesinde gerçekleşti. Genel ekonomik duruma yönelik beklenti %4,2 azalarak 90,8 seviyesine geldi. Aynı zamanda işsiz sayısının azalacağına yönelik beklenti de %2,2 azalarak 72,9 seviyesine geldi. Kur hareketine duyarlı olan endekste düşüşün esas nedeninin döviz piyasasındaki hareketlenme olduğu olur. Sektörel Güven Endekslerinde de benzer şekilde bir düşüş trendi hakimdi. Buna göre hizmet sektörü %5,3’lük bir düşüşle 92 seviyesine geldi. Perakende ticaret sektörü %3,2 gerileyerek 97,1; inşaat sektörü ise %2,1 gerileyerek 77,2 seviyesine geldi.
Yeni haftada Türkiye ekonomik gündeminde Nisan ayına dair Dış Ticaret Verileri var. Bunlar ile birlikte yine Nisan ayı turizm rakamları takip edilen göstergelerin başında gelecek. TCMB’nin piyasa fonlaması noktasında atacağı olası sadeleşme adımları var. Bunlar ile; seçim atmosferinde jeopolitik gelişmeler de haftalık gündemin kritik maddeleri olacak.
1 Yorum
bizim bu ekonomi modelini değiştirmemiz lazım, dünyaya uyum sağlamadıkça fakirlik kaçınılmaz.