Giriş Yapın/Ücretsiz Kayıt Olun

Avrupa Yeşil Mutabakatı – 2050

Avrupa Yeşil Mutabakatı: İklim değişikliği ve çevresel bozulmanın artan etkilerinin tüm dünya için büyük tehdit haline geldiği bilinciyle tasarlanmaktadır.

Avrupa Yeşil Mutabakatı

Avrupa Yeşil Mutabakatı: İklim değişikliği ve çevresel bozulmanın artan etkilerinin tüm dünya için büyük bir varoluşsal tehdit haline geldiği bilinciyle, bu tehditlerin beraberinde getirdiği zorluklarla mücadele edebilmek için bölgesel, ulusal ve uluslararası ölçekte stratejiler ve politika alanları tasarlanmaktadır. Bu kapsamda, 2019 yılında, Avrupa’nın yeni büyüme stratejisi olarak AYM hayata geçirilmiştir. AYM ile AB’nin 2050 yılında net sera gazı emisyonunun sıfırlandığı ve ekonomik büyümenin kaynak kullanımından büyük ölçüde bağımsız olduğu modern, kaynak verimli ve rekabetçi bir ekonomiye sahip adil ve müreffeh bir topluma dönüştürebilmesi hedeflenmektedir.

AYM, Birleşmiş Milletler’in 2030 Gündemi’nin ve SKA uygulama stratejisinin ayrılmaz bir parçası olarak değerlendirilmektedir.

Avrupa Yeşil Mutabakatı

AYM kapsamında 2030 ve 2050 için iklim hedeflerinin yükseltilmesi politikası, Şubat 2021’de kabul edilen AB İklim Değişikliğine Uyum Stratejisi etrafında şekillenmektedir. Bu stratejiyle, tüm politika ve eylemlerin, Avrupa’nın iklim değişikliğinin etkilerine karşı direncini artırması, AB’nin mevcutuyum ve azaltım durumunu bir adım daha ileriye taşıyacak şekilde planlanması hedeflenmektedir.

AB’nin sera gazı emisyonlarının %75’inden fazlası enerji üretimi ve tüketiminden kaynaklanmaktadır.

AB’nin sera gazı emisyonlarının %75’inden fazlası enerji üretimi ve tüketiminden kaynaklanmaktadır. Bu nedenle, AB’nin enerji sisteminin karbondan arındırılması, 2030 iklim hedeflerine ulaşılabilmesi ve 2050 yılına kadar iklim nötr kıta olma yolculuğu için kritik önem taşımaktadır. Bu doğrultuda, AYM’nin önemli bir bileşeni olarak temiz, uygun fiyatlı ve güvenli enerji temin edilmesi politikası, AB içinde güvenli ve uygun fiyatlı enerji arzının sağlanması; tamamen entegre, birbirine bağlı ve dijitalleştirilmiş bir AB enerji piyasasının geliştirilmesi; enerji verimliliğine öncelik verilmesi, binaların enerji performansının iyileştirilmesi ve büyük ölçüde yenilenebilir kaynaklara dayalı bir enerji sektörünün geliştirilmesi olmak üzere 3 temel ilkeye odaklanmaktadır.

AB’nin 2030 enerji ve iklim hedeflerine ulaşabilmek için 2021-2030 döneminde, her yıl minimum 275 milyar Euro değerinde ek yatırım yapması gerektiği tahmin edilmektedir. Bu kapsamda, Avrupa Komisyonu, yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelik yatırımları teşvik etmek amacıyla yeni bir AB Finansman Mekanizması oluşturmuştur.

İnşaat ve renovasyon faaliyetlerinin Avrupa Yeşil Mutabakatı açısından önemi

AB’de tüketilen enerjinin %40’ından ve enerjiyle ilgili sera gazı emisyonlarının %36’sından binaların sorumlu olduğu göz önünde bulundurulduğunda, AYM içinde tanımlanan inşaat ve renovasyon faaliyetlerinin enerji ve kaynak verimli şekilde gerçekleştirilmesi politikası, iklim hedeflerine ulaşılması açısından son derece önemlidir. Avrupa Komisyonu, binaların enerji performansına ilişkin kuralları AYM ile uyumlu hale getirmeyi ve 2050 yılına kadar AB’nin bina stokunu karbonsuzlaştırmayı hedeflemektedir. Bu doğrultuda, Enerji Verimliliği Direktifi ile Binalarda Enerji Performansı Direktifi’nin revizyonu, Komisyon’un AYM ve Avrupa İklim Yasası’nı hayata geçirmeye yönelik “55’e Uyum Paketi” önerilerinin bir parçasıdır. Revizyonlar, Temmuz 2021’de kabul edilen ve 2050 yılına kadar sıfır emisyonlu bir bina stokuna ulaşma vizyonunu belirleyen paketin diğer bileşenlerini tamamlamaktadır. Bu revizyon çalışması ayrıca, Komisyon’un Yenileme Dalgası Stratejisi’ni somut bir yasama faaliyetine dönüştürmektedir.

AYM kapsamındaki temiz ve döngüsel bir ekonomi için sanayinin harekete geçirilmesi politikası doğrultusunda sanayide inovasyon ve yeşil dönüşüm çalışmalarına AYM Sanayi Planı, REPowerEU, Düşük Karbonlu Teknolojiler İçin İnovasyon Fonu, Ufuk 2020, Ufuk Avrupa, InvestEU Programı, Adil Geçiş Fonu gibi politika araçlarıyla finansal ve teknik destek sağlanmaktadır. Bu destek mekanizmalarının teşviki ile yeşil endüstriler hızla büyümekte olup yıllık cirolar, AB gayrisafi yurt içi hasılasının (GSYİH) yaklaşık %2,5’ine karşılık gelmektedir. Yeşil endüstri alanı yılda yaklaşık %8’lik bir büyüme oranıyla gelişmektedir. Bu alandaki başlıca alt sektörler atık yönetimi (%30), su temini (%21), atık su yönetimi (%13) ve geri dönüştürülmüş malzemelerdir (%13). Yeşil endüstriler, Avrupa’da 3,4 milyon kişiye doğrudan istihdam sağlamaktadır.

Çevre dostu gıda sistemine geçiş

AYM, adil, sağlıklı ve çevre dostu bir gıda sistemine geçiş sağlamak amacıyla belirlerdiği tarladan sofraya tarım stratejisiyle sürdürülebilir ve yenilikçi üretim yöntemlerini desteklemektedir. Avrupa tarım ve gıda sistemi, Ortak Tarım Politikası (Common Agriculture Policy – CAP) ilkeleriyle uyumlu olarak güvenlik, arz güvenliği, beslenme ve kalite açısından küresel bir standart haline gelmiştir. AYM içinde belirlenen bu politika alanı ile mevcut sistemin sürdürülebilirlik açısından da küresel standart haline gelmesi hedeflenmektedir. Bu doğrultuda AB, sürdürülebilir gıda sistemine geçişi hızlandırmak için nötr veya pozitif çevresel etki yaratmak, iklim değişikliğinin etkilerini azaltmak ve etkilere uyum sağlamak, biyoçeşitlilik kaybını önlemek, herkesin yeterli, güvenli, besleyici ve sürdürülebilir gıdaya erişimini sağlayarak gıda güvenliği, beslenme ve halk sağlığını güvence altına almak, daha adil ekonomik getiriler üretirken AB tedarik sektörünün rekabet gücünü artırmak ve adil ticareti teşvik ederken gıdanın satın alınabilirliğini korumak üzerine temel hedeflerini belirlemiştir.

Avrupa Komisyonu, AYM’de tanımlanan temiz çevre için sıfır kirlilik hedefi doğrultusunda kirliliğin daha iyi izlenmesi, raporlanması, önlenmesi ve giderilmesi yoluyla insanların ve ekosistemlerin korunması için Mayıs 2021 tarihinde Hava, Su ve Toprak İçin Sıfır Kirliliğe Doğru Eylem Planı’nı kabul etmiştir. Söz konusu Plan, 2050 yılına kadar kirliliğin artık insan sağlığı ve doğal ekosistemlere zararlı olarak kabul edilmeyen seviyelere indirilmesi yönündeki genel vizyonu ortaya koymaktadır.

Bu doğrultuda, hava kirliliğinin sağlık üzerindeki etkilerinin (erken ölümler) gibi %55’ten fazla azaltılması; ulaşım kaynaklı gürültüden kronik biçimde rahatsız olan insanların oranının %30 azaltılması; hava kirliliğinin biyoçeşitliliği tehdit ettiği AB ekosistemlerinin %25 azaltılması; besin kayıplarının, kimyasal pestisitlerin kullanımının ve riskinin, daha tehlikeli pestisit kullanımının ve çiftlik hayvanları ve su ürünleri yetiştiriciliği için antimikrobiyallerin satışının %50 azaltılması; denizdeki plastik çöplerin %50 ve çevreye salınan mikroplastiklerin %30 azaltılması; toplam atık üretiminin önemli ölçüde ve belediye atıklarının %50 azaltılması gibi 2030 yılı için bir dizi sıfır kirlilik hedefi tanımlanmıştır.

2030 Biyoçeşitlilik Stratejisi

AYM’nin bir diğer önemli bileşeni olan ekosistemlerin ve biyolojik çeşitliliğin korunması ve onarılması politikası doğrultusunda oluşturulan 2030 Biyoçeşitlilik Stratejisi ise doğayı korumak ve ekosistemler üzerindeki olumsuz etkileri tersine çevirmek için kapsamlı, iddialı ve uzun vadeli bir plan sunmaktadır. Bu strateji, iklim değişikliği, orman yangınları, gıda güvensizliği ile mücadeleetmek, yaban hayatını korumak ve yasadışı yaban hayatı ticaretini engellemek de dahil olmak üzere hastalık salgınları gibi olası tehditlere karşı toplum direncinin artırılmasını amaçlamaktadır.

AB-28 ülkelerinin toplam sera gazı emisyonlarının yaklaşık üçte biri ulaşım faaliyetlerinden kaynaklanmaktadır. 2016 yılında AB Komisyonu tarafından kabul edilen Düşük Emisyonlu Mobilite Stratejisi ile herkes için daha temiz ve ucuz ulaşım sağlanması, bu alanda yapılacak yenilikçi yatırımlarla düşük karbon ekonomisine geçişin desteklenmesi hedeflenmiştir. AYM kapsamındaki sürdürülebilir ve akıllı ulaşıma geçişin hızlandırılması politikası doğrultusunda, 2050 yılına kadar ulaşım kaynaklı emisyonlarda %90 oranında bir azaltım sağlanması hedeflenmektedir. Bu hedefe ulaşmak için sıfır emisyonlu araçların kullanımının artırılması, daha düşük emisyonlu ulaşım modellerine geçiş sağlanması ve ulaşımda alternatif enerji kaynaklarının kullanımının hızlandırılması öne çıkan gelişim alanları olarak görülmektedir.

https://www.tbb.org.tr/Content/Upload/Dokuman/9055/SKDM_Sunum.pdf

Önerilen Yazılar

Yorum Yap

birfinansci_web_logo

Piyasalardaki son durum, finans ve ekonomiye dair tüm merak edilenler BirFinansci.com’da! Güncel kalmak ve bilgilenmek için doğru adrestesin.

Editörün Seçtikleri

Son Yazılar

©2023 Bir Finansçı, Tüm hakları saklıdır. birfinansci.com

-
00:00
00:00
Update Required Flash plugin
-
00:00
00:00