Bir Finansçı – SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi, ısı pompalarında kullanılan elektriğin güneş panelleri aracılığıyla elde edilmesi durumunda, elektrik üretiminde yenilenebilir kaynakların payının yüzde 100’e kadar çıkarılabileceğini bildirdi.
SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi, yayına başladığı Gündem bülteninde enerji verimliliği ve karbonsuzlaşmaya katkıda bulunan, özellikle Avrupa’da bina ısıtma ve soğutma sistemleri arasında giderek yaygınlaşan ısı pompalarını ele aldı. Türkiye’de henüz yaygın olarak kullanılmayan ısı pompalarının enerji verimliliği ve karbonsuzlaşma açısından büyük avantajlar sunduğuna dikkat çekildi. Bülten, konutlarda ısı pompalarının yaygınlaşması için doğal gaz ve elektrik tarifelerindeki sübvansiyonların dengelenmesi ve elektrik kullanımını teşvik eden politikaların uygulanması gerektiğine vurgu yapıyor.
Isı pompaları, ortamda bulunan doğal ısıyı yüksek sıcaklık ve basınca dönüştürerek ısınma, soğutma ve sıcak su sağlama işlevi görüyor. Bu sistemler, fosil yakıtlar kullanmak yerine elektrikle çalışarak karbonsuzlaşmaya önemli katkılarda bulunuyor. Yenilenebilir kaynakların elektrikteki payı arttıkça bu katkı da artıyor. Türkiye’de elektriğin yaklaşık yüzde 45’i yenilenebilir kaynaklardan üretiliyor. Eğer ısı pompasında kullanılan elektrik, bu alandaki güneş panellerinden sağlanırsa, yenilenebilir enerji oranı yüzde 100’e ulaşabilir.
ENERJİ İHTİYACINI AZALTMA POTANSİYELİ
Isı pompaları, diğer ısıtma ve soğutma sistemlerine göre daha yüksek verimlilik gösterirken toplam enerji tüketimini de azaltıyor. Toplam ısıtma kapasitesinin toplam ihtiyaç duyulan güce oranı olan COP (Coefficient of Performance) değeri ısı pompalarında 1,5 ile 4 arasında değişiklik gösterirken, doğal gazlı sistemlerde bu değer genelde 0,9 civarında kalıyor. Bu durum, ısı pompalarının enerji gücünün 1,5 ila 4 katı kadar ısı üretebileceğini gösteriyor. Fosil yakıtlar kullanıldığında ise kayıplar sebebiyle elde edilen ısı enerjisi, enerji girdisinden daha düşük oluyor.
TÜRKİYE’NİN ÇOĞU BÖLGESİ ISI POMPASI KULLANIMINA ELVERİŞLİ
Türkiye’nin özellikle kıyı bölgeleri COP değerine göre ısı pompaları için yüksek potansiyele sahip. COP değerinin artması, ısı pompası kullanımını daha verimli ve ekonomik hale getiriyor. Hava, su ve toprak kaynaklı olmak üzere üç ayrı tip ısı pompası bulunmaktadır. SHURA’nın hesaplamalarına göre, hava tipi ısı pompaları Türkiye’de uygulaması en kolay ve ekonomik olan seçenektir ve ortalama COP değeri 2,75 olarak belirlenmiştir. Bu durum, ısı pompalarının yüksek verimliliği sayesinde nihai enerji tüketiminde ise yüzde 64’lük bir iyileşme sağlamaktadır.
DOĞAL GAZLI SİSTEMLERLE REKABET POTANSİYELİ
Isı pompalarının kurulum maliyeti, doğal gazlı sistemlerden yaklaşık 300 €/kW daha yüksek olmasına rağmen, bu sistemlerin tükettiği enerji miktarı, doğal gazla ısınmanın üçte biri seviyesindedir. SHURA’nın hesaplamalarına göre, elektrik ve doğal gazın serbest piyasa fiyatlarından temin edilmesi durumunda ısı pompaları doğal gazlı sistemlerle rekabet edebilir. Ancak mevcut sübvansiyonlu doğal gaz tarifeleri, ısı pompalarının geri ödeme süresini doğal gazla ısınmaya göre uzatmaktadır. Eğer konutlarda doğal gaz tarifeleri piyasa fiyatlarıyla eşitlenirse, bu fark önemli ölçüde azalacaktır.
GÜNEŞ ENERJİSİYLE BİRLİKTE KULLANIMDAKİ AVANTAJLAR
Isı pompaları, özellikle müstakil evlerde ve yeni konut projelerinde güneş enerjisi sistemleriyle bir arada kullanıldıklarında, ısıtma ve soğutma için temiz, verimli bir çözüm sunarak aylık enerji faturalarında azalma sağlayabilir. Elektrik çatı üstü güneş enerji sisteminden temin edildiği takdirde, ısı pompasının enerji maliyeti sübvansiyonlu doğal gaz tarifelerine göre avantajlı hale geliyor. Ancak, şebekeden elektrik tüketmekte olan konutlar açısından ısı pompalarının yaygınlaşması için doğal gaz ve elektrik tarifeleri arasında elektrik lehine bir dengenin kurulması oldukça önemlidir.
SHURA’nın hem verimli hem çevre dostu ısı pompası kullanımının yaygınlaştırılması için sunduğu öneriler ise şunlardır:
– 2025 yılında uygulamaya konacak yeni elektrik tarifesi, herhangi bir aşamayı aşan kullanıcılar için elektrik fiyatındaki sübvansiyonu büyük ölçüde sona erdirecektir. Buna karşın, doğal gaz tarifelerindeki sübvansiyonlar devam etmektedir. Mevcut tarife politikası, ısı pompalarının çekiciliğini azaltmaktadır. Sübvansiyonların yeniden düzenlenmesi ve birbirine yakın seviyelere çekilmesi veya tamamen kaldırılması, ısı pompalarının gelişimini hızlandırabilir.
– Mevcut tarife yapısı sürdüğü takdirde, ısı pompası kullanıcılarının yüksek elektrik tarifesinden (ikinci kademe) muaf olmaları veya aradaki farkın nakit iadesi, ısı pompalarının yaygınlaşmasına önemli bir katkı sağlayabilir.
– Avrupa’da olduğu gibi, ısı pompalarının kullanımını teşvik eden hibe, kredi ve vergi düzenlemeleri ile bilinçlendirme çalışmaları artırılmalıdır.
– Çatı GES ve ısı pompası bulunduran konutlar için yıllık uzlaştırma imkanı tanınarak teşvik sağlanabilir.
– Yeni yapılarda, özellikle COP değeri yüksek bölgelerde ısı pompası kullanımı, yasal yükümlülükler ile teşvik edilmelidir.
– Isı pompalarının verimli olduğu bölgelerde doğal gaz boru hatlarının genişletilmesi stratejik bir hedef olarak yeniden gözden geçirilmelidir; bu bağlamda ısı pompaları ve diğer elektrikli teknolojilerin yaygınlaştırılması da hedeflenmelidir.
– Karbon vergisi veya fiyatlandırma uygulamaları, ısı pompası ve elektrikli teknolojilere geçişi hızlandırabilir ve toplanan fonun bir kısmı yenilenebilir enerji geliştirilmesine yönlendirilebilir.