Enflasyon ve hayat pahalılığı terimleri sıklıkla birbirinin yerine kullanılsa da, aslında her ikisi farklı kavramları ifade eder.
Enflasyon, fiyatlar genel seviyesinin artışını temsil eder. Fiyatlar genel seviyesinin azalmasına ise deflasyon denir ve bu durum çoğunlukla dezenflasyon ile karıştırılabilir.
Dezenflasyon, fiyatlar genel seviyesindeki artışın yavaşlaması anlamına gelir. Örneğin, 100 km hızla ilerlerken ileride bir kırmızı ışık gördüğünüzde, hızınızı yavaşça düşürmeniz gerekecektir. İşte bu hız düşüşü, dezenflasyonu simgeler. Araç ilerlemeye devam etse de, hız yavaşlar ve fiyatlar genel düzeyi yine artar; ancak artış hızı yavaşlar.
Hayat pahalılığı ise doğrudan enflasyondan kaynaklanır. Gelirin, enflasyon nedeniyle artan mal ve hizmet fiyatlarını yakalayamaması durumunda, yaşam maliyetiniz artar. Örneğin, eskiden 200 TL ile bir market sepeti alabilirken, şimdi aynı 200 TL ile sadece sepetin yarısını alabiliyorsanız, bu durum yaşam maliyetinizin yükseldiğini gösterir. Kendi tanımıma göre, aynı gelirle artık alamadığınız şeyler, yaşamınızdan kopan unsurlardır.
Hayat pahalılığını ortadan kaldırmanın yolu, gelirinizin en az, tükettiğiniz mal ve hizmetlerin fiyatlarındaki artış oranı kadar artmasıdır. Eğer geliriniz, artan mal ve hizmet fiyatlarından daha az artıyorsa, yaşamınızdaki temel mal ve hizmetlerden fedakârlık yapmanız gerekir. Aksi takdirde yaşam kaliteniz düşer; yaşam, sadece hayatta kalmaya dönüşebilir. Bitkisel hayattaki bir kişinin nasıl hayatta olduğu düşünülüyorsa, gerçek yaşamda da onun yaşadığı durumu taklit edersiniz.