Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Merinos Atatürk Kongre Kültür Merkezi’nde düzenlenen Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Ekonomiye Değer Katanlar 49. Ödül Töreni’nde bir konuşma gerçekleştirdi. Ekonomi programına olan güvenini vurgulayan Erdoğan, “2024 yılında yaklaşan seçimler ve bölgemizdeki yeni krizlere karşın belirlediğimiz hedeflere önemli ölçüde ulaşmayı başardık. Ülkemiz uluslararası sermaye akışında bir hız kazandı, rezervler güçlendi, döviz kuru dalgalanmaları azaldı ve finansman şartları iyileşti. Ülkemizin kredi risk primi de belirgin bir şekilde düştü. Dünyadaki üç kredi derecelendirme kuruluşunun iki kez not artırdığı tek ülke biziz” şeklinde ifadeler kullandı.
Erdoğan, Suriye krizine dair, “Eski rejimin devrilmesinin üzerinden tam üç hafta geçti ama ilgili taraflar hâlâ meseleyi yeterince kavrayamadılar” diye belirtti.
Muhalefet temsilcilerinin sık sık konuştuğunu fakat söylediklerinin derinlik ve tutarlılıktan yoksun olduğunu dile getiren Erdoğan, “Amerika’daki başkanlık seçimlerinin ardından yeni bir yönetim biçimi şekilleniyor ancak muhalefet Türkiye’ye dair olumlu cümleleri iç siyaset açısından değerlendiriyor. Rakipleri de dahil olmak üzere tüm dünya, Türkiye’nin jeopolitik gücünün ve artan etkisinin farkında ama bunu muhalefete bir türlü anlatamıyorlar. Rusya-Ukrayna Savaşı’ndan Gazze krizine kadar her durumda benzer bir kararsızlık ve umursamazlık sergileniyor. Bu durum siyasi iktidar açısından avantajlı gibi gözükse de aslında sorunlu bir durumdur.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında bir hikayeye de yer vererek, şu şekilde ifade etti:
“Meşhur bir hikaye vardır; bir bilge deniz kenarında kumlar üzerinde otururken bir genç yanına gelip, ‘Lütfen beni öğrenciniz olarak kabul edin’ der. Bilge, parmağıyla kumlar üzerine düz bir çizgi çizer ve gençten bu çizgiyi kısaltmasını ister. Genç, avuçlarıyla çizginin yarısını siler. Bilge, ‘Git, öğren de gel’ der. Bir ay sonra genç tekrar geldiğinde bilge yine bir çizgi çizip kısaltmasını söyler. Bu sefer genç, çizginin yarısını kapatınca bilge yine ‘Git, öğren de gel’der. İki ay sonra genç yanına tekrar geldiğinde bilge aynı isteği yineler. Genç, çok düşündüğünü ama bunun bir yolunu bulamadığını ifade eder ve bilgeden çizgiyi kendisinin kısaltmasını ister. Bilge, çizginin yanına daha uzun bir çizgi çizer ve ‘İşte şimdi kısaldı’ der. Hayatın her alanında olduğu gibi siyaset ve ülke yönetiminde de gelişmenin ve ilerlemenin sırrı budur; sürekli daha büyük başarılar, daha büyük hedefler peşinde koşmaktır.”
“Kısa vadeli hesaplar peşinde asla değiliz”
Son 22 yıldır iktidarda oldukları süre boyunca Türkiye’nin sorunlarının, sıkıntılarının ve krizlerinin küçülerek değil, büyüyerek aşılabileceğine inandıklarını ifade eden Erdoğan, “Ekonomiden savunmaya, dış politikadan ticarete kadar geniş bir yelpazede bu büyümeyi sağlamak için politikalar uyguladık. Buraya gelmeden önce katıldığım il kongresinde de bu konuları dile getirdim. Biz, özellikle ekonomide geçici başarılarla yetinmek istemiyoruz, kısa vadeli hesaplar peşinde asla değiliz. Ayaklarımızı yere sağlam basıp, adımlarımızı dikkatlice atıyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yalnızca kendi iktidar dönemini düşünen, tek hedefi sonraki seçim olan hükümetlerin geçici iyileşmelerle belki bir süre halkın gözünü boyadıklarını ama ardından bu millete çok ağır faturalar ödettiğini anlattı.
Türkiye ekonomisinin kaldırabileceğinden çok daha ağır vaatlerle gelenlerin, hesap kitap yapmadan büyük sözler verenlerin, geride telafisi zor sorunlar bırakarak siyaset sahnesinden silindiğini dile getiren Erdoğan, “Millete, Dimyat’ta pirinç siloları vadedenler, sonunda vatandaşı evinde bulgurdan da ettikleri bir tabloyla karşılaştılar. Bunu yakın tarihimizde biz de yaşadık, iş dünyamız da defalarca bununla yüzleşti. Seçimlerle birlikte ülkemiz sadece uçurumun kenarından dönmedi, aynı zamanda gerçekten hazine değerinde 5 yıl kazandı. Biz de bu 5 yılı en iyi ve en verimli şekilde değerlendirmek arzusundayız. Yerel seçimlerde muhalefetten kaynaklı popülist vaat yarışına girmeyerek bu konudaki kararlılığımızı gösterdik. Belki bunun sonucunda siyasi bedel ödedik ama ülkemize ve milletimize bedel ödetmeyecek bir yanlış içinde olmadık” değerlendirmesinde bulundu.
“Ücret artışlarını enflasyonun üzerinde tutarak halkımızın alım gücünü koruduk”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ekonomi alanındaki olumlu gelişmelere dikkat çekerek, “Ekonomi programımıza güvenimiz ve desteğimiz tam. Uluslararası sermaye akışı hızlanırken, rezervler güçlendirildi, kur oynaklıkları azaldı ve finansman koşulları iyileşti. Ülkemizin kredi risk priminde de ciddi bir düşüş yaşandı. Dünyada kredi derecelendirme kuruluşlarının iki kez not artırdığı tek ülke biziz. 2025 yılı bütçesinde gerçeği yansıtan adımlarla hareket ettik. Bu yıl için yatırımlara 1 trilyon 569 milyar lira kaynak ayırdık. Deprem bölgesinin yeniden inşasının yanı sıra sulama projelerine, organize sanayi bölgeleriyle limanlar arasında yapılacak ulaşım altyapısı yatırımlarına ve sanayi altyapısını hızla tamamlamaya öncelik verdik” dedi.
Son günlerde tartışılan asgari ücret konusunda dolar bazında nereden nereye gelindiğini il kongresinde detaylıca açıkladığını hatırlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Vatandaşımızın her söylediği başımızın üstünde bir yere sahiptir. Ancak 22 yıl boyunca insanımızı enflasyona ezdirmeme sözümüzü tutma konusunda gösterdiğimiz hassasiyet herkesin malumudur. Ücret artışlarını her zaman enflasyonun üzerinde tutarak halkımızın alım gücünü koruduk. 2002-2025 döneminde asgari ücrette reel artış yüzde 290 olmuştur. Son birkaç yıla baktığımızda 2022’de enflasyon yüzde 64,3 iken asgari ücret yüzde 94,6 arttı. 2023’te enflasyon yüzde 64,8 iken asgari ücret yüzde 107,3 arttı. 2024 yılı için yıl sonu enflasyon beklentisi yaklaşık yüzde 45 iken asgari ücret yüzde 49,1 artırıldı. 2025 yılı için, yılsonu enflasyon tahmininin üzerinde bir oranla asgari ücret 22 bin 104 lira olarak belirlendi. Bu rakam, il kongremizde de belirttiğim gibi taban ücrettir. İşverenlerimiz çalışanına daha fazla ücret ödemek isterse buna kimsenin itirazı olmaz.”
Çalışanların milli gelirden aldığı payın son 26 yılın en yüksek seviyesine ulaştığını vurgulayan Erdoğan, iş gücü ödemelerinin gayrisafi katma değer içindeki payının bu yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 37,6’ya yükseldiğini, büyümeden çalışanların da pay almasını sağladıklarını açıkladı.
“Yıllık 37 milyar dolarlık ihracat yapan ve 1 milyon 200 binden fazla çalışana istihdam sağlayan konfeksiyon, tekstil, deri ve mobilya sektörlerinde rekabet gücümüzü sürdürmeyi önemsiyoruz. Üretim ve istihdamı korumak amacıyla 2025 yılı ocak ayında KOSGEB eliyle İstihdamı Koruma Programı başlatıyoruz.”
“Bu sektörlerde 2024 yılının sonlarındaki istihdam düzeyini 2025 yılında koruyan KOBİ’lere çalışan başına aylık 2 bin 500 liraya kadar destek ödemesi gerçekleştirmeyi planlıyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yıllık 37 milyar dolar ihracat yapan, 1 milyon 200 binden fazla çalışana istihdam sağlayan konfeksiyon, tekstil, deri ve mobilya sektörlerinde rekabet gücünü korumak için özen göstereceklerini belirterek, “Bu sektörde 2024 yılının sonundaki istihdam düzeyini 2025 yılında koruyan KOBİ’lere aylık 2 bin 500 liraya kadar destek ödemesi planlıyoruz” dedi.
Erdoğan, Türkiye ekonomisinin son 22 yılda ortalama yüzde 5,3 büyüdüğünü, asgari ücreti reel artışının ise yıllık ortalama yüzde 5,6 ile büyümenin üzerinde gerçekleştiğini ifade etti.
Bugün Türkiye’de 630 dolarlık bir asgari ücretin, gelişmekte olan pek çok ülkeden daha yüksek seviyelerde olduğunu belirten Erdoğan, “Enflasyon hedeflerimiz inşallah adım adım gerçekleştikçe vatandaşlarımız alım güçlerindeki artışı daha net bir şekilde görebilecek. 2025 yılı için de umutluyuz.” ifadelerinde bulundu.
İstihdam düzeyini koruyan KOBİ’lere destek ödemesi müjdesi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, son Kabine Toplantısı’nda tartışılan paket hakkında kamuoyunu bilgilendirmek istediğini dile getirerek, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
“Yıllık 37 milyar dolar ihracat yapan, 1 milyon 200 binden fazla istihdam sağlayan konfeksiyon, tekstil, deri ve mobilya sektörlerinde rekabet gücümüzü sürdürmeyi önemsiyoruz. Üretim ve istihdamın korunması amacıyla 2025 yılı ocak ayında KOSGEB vasıtasıyla İstihdamı Koruma Programı başlatıyoruz. Bu sektörlerde 2024 yılının sonundaki istihdam düzeyini 2025 yılında koruyan KOBİ’lere çalışan başına aylık 2 bin 500 liraya kadar destek ödemesi yapmayı planlıyoruz. Hayırlı uğurlu olsun.” dedi.
Erdoğan, ödül alan firmaları, iş adamlarını ve girişimcileri tebrik ederek konuşmasını “Hepinize sevgilerimi ve saygılarımı sunuyorum. 2025’in tüm halkımız, iş adamlarımız ve ülkemiz için hayırlı olmasını Allah’tan diliyorum. Kalın sağlıcakla” diyerek tamamladı.
