Birleşmiş Milletler (BM) İşkence, İnsanlık Dışı ve Aşağılayıcı Muamele ve Ceza Özel Raportörü Alice Jill Edward, Suriye’de Beşşar Esad rejiminin çöküşüyle birlikte ortaya çıkan suç ve işkence delilleri ile bu konudaki hesap verebilirliği sağlama konularında önemli değerlendirmelerde bulundu.
Edward, Esad rejiminin işkenceyi en yaygın şekilde uygulayan ülkeler arasında yer aldığını belirterek, rejimin uzun yıllar boyunca halkı kontrol etmek, korku yaymak ve muhalefeti susturmak amacıyla işkenceyi sistematik olarak kullandığını ve birçok insanın bu uygulamalara maruz kaldığını ifade etti.
Edward, “(Bu sürecin) Suriyeliler için tarihi bir dönüm noktası olduğunu düşünüyorum. İyimser olmalıyız ama aynı zamanda dikkatli de olmalıyız. Demokratik ilkelere ve insan haklarına geçişin güvenli bir şekilde gerçekleştirilmesine ve Suriye halkının bu süreçte desteklenmesine özen göstermeliyiz.” şeklinde konuştu.
Suriye’de son günlerde yaşananların, BM İşkence Özel Raportörlüğü Ofisi’nin 2011 yılından bu yana topladığı verilerle uyumlu olduğunun altını çizen Edward, “(Suriye’de) Şu anda yaşanan bazı vahşetlerin son 11 yıl içerisinde gerçekleştiğine dair bir kaydın olması beni çok mutlu ediyor. Umarım bu durum, gerçeklerin dile getirilmesi, uzlaşma ve adalet sürecinin başlamasına katkıda bulunur.” dedi.
Edward, uluslararası düzeydeki tüm suçların, özellikle işkence, zorla kaybetme, keyfi tutuklama, infazlar ve hukuka aykırı öldürmelerin bağımsız ve tarafsız bir şekilde araştırılması ve cezalandırılması gerekliliğini vurguladı.
“Eski Esad hükümeti (rejimi) bu eylemlerin büyük çoğunluğundan sorumlu tutulacak, ancak birçok insan da diğer gruplar tarafından mağdur edildi. Bu nedenle tüm suçların açığa çıkarılması büyük önem taşıyor.” diyen Edward, yeni Suriye yönetiminin Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin (UCM) tüzüğünü onaylaması çağrısında bulundu.
Edward, diğer ulusları da UCM’ye (Suriye’deki işkencelerle ilgili) başvuruda bulunmaya davet ederek, “Esad’ın adaletle yüzleşmesinin zamanı gelmiştir ve onun yargılanacağı en uygun yer UCM’dir. Rusya’nın, Esad’a yeni bir sığınak sağladığına dair bazı doğrulamalar mevcut; bu da Esad’ın uluslararası bir mahkemeye çıkarılmasını zorlaştırıyor. Rusya’nın uluslararası mekanizmalarla iş birliği yapma isteği şu aşamada oldukça zayıf. Her şey mümkün olabilir ve bu yönde adım atmaya devam etmeliyiz.” dedi.
“Gelecek için harika bir yeni Suriye’nin inşa edilmesi için yoğun çaba sarf etmeliyiz.”
Edward, diğer ülkelerin ve BM gibi uluslararası kuruluşların Suriye’deki işkencelerle ilgili davalara müdahil olmasının önemine değinerek, bağımsız ve tarafsız bir organın soruşturmaları yürütmesi gerektiğini bildirdi.
Edward, şunları söyledi:
“Suriye örneğinde tercihim, en kıdemli aktörler için UCM’ye yürütme yapılmasından ziyade karma veya uluslararası bir mahkeme kurulmasıdır. Sierra Leone veya Kamboçya’daki ulusal ve uluslararası aktörlerin bir araya geldiği benzer bir mahkeme tesis edilebilir. Bu modeli tercih etmemin sebebi, bu sistemin ulusal düzeyde kapasite geliştirmeye yönelik olan tek model olmasıdır. Genellikle yeni mevzuat gerektirir, böylece ileride ihtiyacımız olduğunda, bağımsız adalet sunabilecek ve gelecekteki suistimalleri de adalet önüne çıkarabilecek bir mahkeme kurmuş oluruz.”
Edward, Suriye’deki yeni yönetimin nasıl şekilleneceğini görmek için zamana ihtiyaç duyulduğunu belirterek süreci dikkatle takip etmenin önemini vurguladı. Ayrıca, uluslararası toplumun, demokrasinin işlevselliği ve kucaklayıcı bir yapının tesis edilmesi için katkı sağlaması gerektiğini ifade etti.
Edward, “(Suriye’de yaşananları) çok dikkatli bir şekilde ele almalıyız; gelecekte harika bir yeni Suriye’nin inşa edilmesi için çalışmalarımıza devam etmeliyiz.” dedi.