EMEL YİĞİT
Yakın geçmişte çevre bilinci ile öne çıkan yenilenebilir enerji, günümüzde pazarın önemli bir bölümünü kaplama kapasitesine erişti. Bu büyümenin, çevresel kaygılardan ziyade maliyetlerin uygunluğuna dayandığı görülüyor. Türkiye de bu alanda yapılan yatırımlarla dikkat çekiyor. Geleceğe yönelik yapılan projeksiyonlar, bu yatırımların sürekli artacağını öngörüyor. Öne çıkan unsurlardan biri de, artan elektrik talebi. Enerji tüketiminde elektriğin payının giderek yükselmesi, elektrikli araçların yaygınlaşmasıyla ilintili dikkat çekici bir olgu. 2024 yılı itibarıyla elektrik talebinin total enerji talebine oranla iki katına çıkması bekleniyor ki, 2035 yılına kadar bu oranın 6 kata ulaşacağı tahmin ediliyor. Artan elektrik talebi, temiz enerji teknolojilerinin önemini artırıyor ve bu yöndeki beklentiler devam ediyor.
SELAHATTİN HAKMAN: TEMİZ ENERJİYE GEÇİŞTE BELİRSİZLİKLER MEVCUT
SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi’nin düzenlediği “Türkiye’nin Enerji Dönüşümü 2024 Değerlendirmesi ve 2025 Projeksiyonu” toplantısında konuşan Selahattin Hakman, “Temiz enerjiye geçiş ve enerji dönüşümünün son yıllarda hükümet politikaları ve endüstriyel stratejiler çerçevesinde hızlandığını görmekteyiz. Ancak, küresel düzeydeki politik ve ekonomik dalgalanmalar nedeniyle, bu stratejilerin gelecekte nasıl şekilleneceği konusunda belirsizlik hakim” şeklinde değerlendirmelerde bulundu.
“BATARYA TALEBİ DÖRT YIL İÇİNDE YÜZDE 270 ARTTI”
Hakman, dünya genelindeki enerji dönüşümünün hızını vurgulayarak, “Enerji sektöründeki küresel hacim 2015’te 2 trilyon dolar iken, 2024 yılı itibarıyla bu rakam 3 trilyon dolara yükselecek. Temiz enerji payı ise yüzde 50’den yaklaşık yüzde 70 seviyesine yükseldi. Halihazırda, dünyada kurulan elektrik santrallarının yüzde 85’i yenilenebilir enerji kaynaklarına dayanıyor. Güneş enerjisi, bu dönüşümde önemli bir itici güç görevi üstleniyor. Son üç yılda güneş paneli kurulumları yüzde 217 oranında artış gösterdi. 2018 yılında 2,1 milyon olan elektrikli araç satışı, 2024’te 17 milyona ulaştı. Küresel batarya talebinin bu yıl 685 gigavat-saat (GWh) seviyesine ulaştığı ve 2020 yılındaki 185 GWh olan talebe göre yüzde 270 oranında bir artış yaşandığı tahmin ediliyor.”
“ENERJİ VERİMLİLİĞİNDE HIZLI İLERLEME İHTİYACI”
Küresel enerji talebinin yüzde 70’inden fazlasını temsil eden hükümetlerin, 2024 yılında yeni veya güncellenmiş enerji verimliliği politikalarını devreye almasının önemli olduğunu belirten Hakman, “Geçtiğimiz yıl hükümetlerin binalardaki verimlilik önlemlerine 60 milyar dolar, düşük emisyonlu araçlara ise 45 milyar dolar bütçe ayırdığını görmekteyiz. Ancak enerji verimliliğinde ilerlemeyi hızlandırmak ve küresel iklim hedefleri doğrultusunda uyum sağlamak adına politika uygulamalarının daha da hızlanması gerekecek.” dedi.
“SINIRDA KARBON VERGİSİNE HAZIRLIK”
Hakman, küresel politik değişimlerin, ülkelerin ekonomik korumacılık önlemlerine yönelmesine yol açabileceğini belirterek, “Bu durum, temiz enerji teknolojilerine yatırım yapan ülkeler için ciddi riskler oluşturabilir. Türkiye’nin, bu bağlamda hızlı bir şekilde yenilenebilir enerji teknolojilerini geliştirerek, Avrupa Birliği’nin Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması gibi kısıtlamalarına hazırlıklı olması gerektiğini vurguladı.”
ALKIM BAĞ GÜLLÜ: ENERJİ DÖNÜŞÜMÜ HIZLANIYOR
SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi Direktörü Alkım Bağ Güllü, 2024 yılının Türkiye’nin enerji dönüşümüne odaklandığı ve yenilenebilir enerji yatırımlarının ivme kazandığı bir dönem olduğunu ifade etti. Güllü, Türkiye’nin enerji dönüşüm sürecini ve yatırımların artışını değerlendirerek, “Bu yıl özellikle yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelik yapılan yatırımlar ve belirlenen stratejik hedefler, dönüşüm sürecinin kararlı bir şekilde devam etmekte olduğunu göstermektedir” dedi.
2024’teki gelişmelere dair Güllü, “Türkiye’nin enerji politikalarının yenilenebilir enerji odaklı dönüşüm sürecini hızlandırdığı bir dönem olduğunu görüyoruz. Yenilenebilir enerji, enerji verimliliği ve şebeke yatırımları konularındaki iddialı hedeflerle birlikte dijitalleşme, elektrifikasyon, adil dönüşüm ve yeşil finansman konularına yapılan vurgu, enerji dönüşümünün kamu politikalarının merkezinde yer aldığını göstermektedir. Türkiye’nin enerji arz güvenliği ve ekonomik erişim hedeflerine, son yıllarda 2053 Net Sıfır Emisyon Hedefi eklenmiştir. Bu hedef, enerji politikalarının çevresel sürdürülebilirlik boyutunu daha da güçlendirmektedir.” diye ekledi.
Güllü, 2023 ve 2024 yıllarında küresel enerji fiyatlarının bir dengeye oturduğunu, ancak Türkiye’nin ileride fosil yakıt fiyat dalgalanmalarından etkilenmemek adına hızlı bir şekilde yenilenebilir enerji kapasitesini artırması gerektiğine dikkat çekti.
YEKA İHALELERİNE DİKKAT EDİLMELİ
Güllü, YEKA ihalesinin 2025 yılının başında yapılacak yeni ihalelerle her yıl en az 2 GW’lık bir ihale yapılmasının, sektör için önemli bir ilerleme olduğunu belirtti ve şu şekilde devam etti: “Türkiye’deki elektrik sektörünün dönüşümü için yıllık 15 milyar dolarlık bir yatırım gerekliliği söz konusu. Bu finansmanın sağlanması adına piyasalardaki şeffaflık ve öngörülebilirlik kritik önem taşımaktadır. Türkiye’nin yenilenebilir enerji hedeflerindeki artışlar, enerji dönüşümündeki kararlılığı sergiliyor. Ancak fosil yakıtlarla ilgili projeksiyonların güncellenmemesi ve uzun vadeli stratejilerin açıklığa kavuşturulmaması, planlamanın zorluğunu artırıyor. 2024 yılı, Türkiye’nin enerji dönüşümünün önemli adımlar attığı ancak mevcut politika uygulamalarının etkisi üzerine yeni soruların gündeme geldiği bir yıl olmuştur. Bu süreç, fırsatların yanı sıra zorlukları da birlikte getiriyor.”
“SANAYİDE YENİLENEBİLİR KAYNAKLARIN KULLANIMI ARTIRILMALI”
Güllü, enerji dönüşümünde sadece üretim süreçlerinin karbonsuzlaşmasının yeterli olmayacağını, aynı zamanda sanayi, binalar, ulaşım ve tarım gibi sektörlerde de yenilenebilir kaynakların kullanımının artırılması gerektiğini vurguladı. Türkiye’nin sanayi sektörünün, enerji tüketiminde önemli bir paya ve belirleyici bir role sahip olduğunu belirten Güllü, “Sanayi sektörü aynı zamanda ekonomik büyüme hedefleriyle uyumlu bir dönüşüm sürecine ihtiyaç duymaktadır. Öte yandan, uluslararası düzenlemelerin sanayinin rekabet gücü üzerinde etkili olduğu bir ortamda, Türkiye’nin dönüşüm sürecinin sürdürülebilir kalkınma ile entegre bir şekilde yürütülmesi en kritik unsur olarak karşımıza çıkıyor.” dedi.
RAKAMLARLA 2024’TE ENERJİ DÖNÜŞÜMÜ
Kurulu Güç Artışı
• Türkiye’nin kurulu gücü 115 GW’a ulaştı, bunun yüzde 59’u yenilenebilir enerji kaynaklarından oluşmaktadır (2023’te bu oran yüzde 56’ydı).
• 2024 yılında devreye alınan 6,5 GW’lık kurulu gücün yüzde 99’u yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlanmıştır: 5,4 GW güneş, 0,77 GW rüzgar, 0,24 GW hidroelektrik. Rüzgar enerjisi kurulumları bu yıl hedeflerin gerisinde kalmaya devam ediyor.
• Doğal gaz kurulu gücü bu süre zarfında yaklaşık 1 GW azalmıştır.
• Devreye giren ve çıkan santrallerle birlikte toplamda 5,3 GW’lık kurulu güç artışı kaydedilmiştir.
Elektrik Üretimi
• Brüt elektrik üretimi 330 TWh olarak gerçekleşti (2023’te ise 335 TWh idi).
• Bu dönemde üretilen elektriğin yüzde 46’sı yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlanmıştır (2023’te bu oran yüzde 42’ydi).
• Rüzgar ve güneş enerjisinin toplam üretimindeki payı yüzde 18.3’e ulaştı (2023’te bu oran yüzde 16’ydı).
• Hidroelektrik ve güneş enerjisi üretimindeki artışa rağmen, doğal gazın toplam üretim payında azalma görülmektedir.
Enerji İthalatı
• Ulusal Enerji Denge Tabloları’na göre, 2023 yılı itibarıyla ithal fosil yakıt payı yüzde 79 olarak gerçekleşmiştir. Kaynak bazında değerlendirildiğinde ham petrolün yüzde 88’i, doğal gazın yüzde 98’i ve kömürün yüzde 62’si ithal edilmiştir.
• İthal fosil yakıtlara olan bağımlılık, Türkiye’nin dış ticaret ve cari açığı üzerinde önemli bir etkiye sahiptir.
• 2024 yılının ilk on ayında enerji ithalatı 53 milyar dolara ulaşmış olup, bir önceki yıla göre yaklaşık 5 milyar dolarlık bir azalma kaydedilmiştir.
• Enerji kaynaklı dış ticaret açığı ise 39 milyar dolarla bir önceki yıla göre 5 milyar dolar düşmüştür.
• İthalattaki azalma, piyasalardaki fiyat düşüşünden ziyade yurtiçindeki talep düşüşünden kaynaklanmaktadır.
ENERJİ DÖNÜŞÜMÜNDE 2025 BEKLENTİLERİ
Kamu hedefleri:
Güneş enerjisinde 5GW, rüzgarda 2-3 GW kurulu güç artışı,
2025 yılı başında gerçekleştirilecek yeni YEKA ihaleleri çerçevesinde 800 MW güneş ve 1200 MW rüzgar kapasitesinin tahsisi,
Enerji iletim altyapısında 688 km uzunluğunda yeni hat inşa edilmesi,
Batarya enerji depolama kapasitesinin 2025’te 1 GW, 2028’de ise 10 GW seviyesine çıkarılması,
Türkiye elektrik sektörünün enerji dönüşümü için yıllık 15 milyar dolarlık bir yatırım ihtiyacı bulunmaktadır.
Politika Beklentileri:
Enerji ve İklim Politikaları: Net sıfır karbon hedefine dair eylem adımlarının net bir şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Sübvansiyon ve destek programları fosil yakıtlardan temiz enerjiye yönlendirilmelidir. Ulusal Emisyon Ticaret Sistemi, dönüşümü destekleyici bir şekilde uygulanmalıdır.
Ekonomi Politikaları: Türkiye’nin makroekonomik gündemi, katma değerli üretim, işgücü geliştirme ve sürdürülebilir kalkınma gibi yapısal hedeflere yönelmelidir.
Sanayi Politikası: Enerji dönüşümü süreci, sanayi dönüşümüyle birlikte ele alınmalıdır. Karbonsuzlaşma süreci, temel sektörlerde yapısal dönüşümü ve uluslararası değer zincirlerine entegrasyonu sağlamak için kurumsal politikalar geliştirilmelidir.
İstihdam Politikası: Yeni becerilerin geliştirilmesi ve iş alanlarındaki istihdam imkanlarının artırılması hedeflenmelidir. Daralmakta olan iş alanlarında yeniden eğitim, tazminat, işe yerleştirme, erken emeklilik gibi stratejiler uygulanmalıdır.
Finansman Politikaları: Finansmana erişim artırılmalı ve finansal kaynakların çeşitlendirilmesi için kamu öncülüğünde özel sektör, finans kuruluşları ve STK’ların aktif katılımıyla uzun dönemli enerji dönüşümü stratejilerini destekleyecek fon mekanizmaları oluşturulmalıdır.
Emel YİĞİT – Bir Finansçı