İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu‘nun ‘güven krizi’ yaşadığı Savunma Bakanı Yoav Gallant’ı görevden almasının ardından, benzer bir durum Almanya’da Başbakan Olaf Scholz‘un yaşadığı Hür Demokrat Parti (FDP) Genel Başkanı ve Maliye Bakanı Christian Lindner ile ilgili olarak gündeme geldi.
Hükümet sözcüsü Steffen Hebestreit, Başbakan Scholz’un koalisyon ortağı olan FDP lideri Lindner‘i görevden aldığını resmi olarak açıkladı.
Almanya’daki medya kaynaklarına göre, koalisyon hükümetini oluşturan Sosyal Demokrat Parti (SPD), Yeşiller ve FDP yetkilileri, aralarındaki anlaşmazlıkları gidermek amacıyla Başbakanlıkta bir araya geldi.
ERKEN SEÇİM ÖNERİSİNE RET
FDP lideri Lindner‘in, bu görüşmede Şansölye Scholz‘a erken seçim önerisinde bulunduğu bildiriliyor, ancak Scholz‘un bu teklifi geri çevirdiği ifade ediliyor.
Haberlerde, Cumhurbaşkanı Frank Walter Steinmeier‘in de hükümet krizinin çözümü için devreye girdiği ve parti liderleriyle görüşmelerinin planlandığı belirtiliyor.
ANLAŞMAZLIK KONULARI
Koalisyon hükümeti, 2025 bütçesi, ikinci emeklilik paketi ve “Büyüme Girişimi-Almanya için Yeni Ekonomik Dinamikler” adı verilen büyüme paketi ile ilgili ciddi zorluklar yaşıyor.
Özellikle FDP’nin mali politikalar konusundaki katı duruşu, 2025 bütçesi konusunda koalisyon ortakları arasında anlaşmazlıklara yol açtı ve bu durum ülkede bir hükümet krizi atmosferi oluşturdu.
Maliye Bakanı Christian Lindner ile Ekonomi ve İklim Koruma Bakanı Robert Habeck birlikte ekonomiyi canlandırmak üzere farklı ve bağımsız öneriler sundular. Ancak bu önerilerin partiler arasında koordine edilmemesi, koalisyonun ciddi bir iç bölünme yaşadığını gösterdi.
Koalisyon ortakları, bütçe komisyonu toplanıp bütçeye son şeklini verene kadar kapatılması gereken milyarlarca avroluk açıkla başa çıkmak ve ekonomik krizden nasıl çıkacaklarına dair çözüm yolları bulmakta zorluk yaşıyor.
HÜKÜMET SENARYOLARI
Koalisyonun herhangi bir bileşeninin ayrılması durumunda, Başbakan Scholz bunu telafi ederek mecliste yeni bir çoğunluk oluşturma imkanına sahip. Bu durumda Scholz, ayrılan tarafın bakanlıklarını iptal edip yeni bakanlar atayabilir.
Fakat bu senaryo pek gerçekçi görünmüyor. Çünkü anketlerde, yüzde 32-34 bandında yer alan ve erken seçime gitmeyi talep eden ana muhalefet Hristiyan Birlik partilerinin (CDU-CSU) böyle bir duruma sıcak bakmadığı bildiriliyor.
Bir başka alternatif ise Başbakan Scholz‘un azınlık hükümeti kurmasıdır. Bu durumda, Scholz‘un her yasa için meclisten çoğunluk bulması gerekecek, bu da muhalefetin desteğine muhtaç kaldığı anlamına gelir ve yasalara ulaşmak zorlaşabilir.
Başka bir seçenek de milletvekillerinin başbakan aleyhine bir güven oylaması gerçekleştirmesidir. Eğer mevcut başbakan güven oylamasını kaybederse, milletvekillerinin önerdiği yeni bir başkan meclis çoğunluğunu alarak göreve gelebilir.
Ancak bu durumda aşırı sağcı parti AfD’nin milletvekillerinin desteğine ihtiyaç duyulacak. Diğer tüm partiler AfD ile işbirliği yapmamayı tercih ettikleri için bu senaryo oldukça zor görünmektedir.
Bir diğer ve en mantıklı seçenek ise Başbakan Scholz‘un meclisten güvenoyu istemesidir. Eğer Scholz, meclis çoğunluğunu arkasına alır ve güvenoyu almayı başarırsa hükümet işine devam edebilir. Aksi halde, Başbakan, Cumhurbaşkanından erken seçim talep edebilir.
Cumhurbaşkanının bu karar için 21 gün süresi bulunmaktadır ve ardından 60 gün içinde erken seçim yapılması gerekecektir.
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamına girmemektedir. Yatırımcı profiline uygun olmayabilir.
