Madencilik ve Zeytin Birlite Mümkün – Halim Demirkan… Maden Mühendisleri Mesleki Gelişim Derneği (MMMGD) Yönetim Kurulu Başkanı Halim Demirkan, Madencilik ve zeytin birlikte mümkün olduğunu söyledi.
Madencilik ve Zeytin Birlite Mümkün – Halim Demirkan
Türkiye sahip olduğu yer altı ve yer üstü kaynakları ile dünyada hatırı sayılır bir noktadadır. Fakat ne yazık ki bu yer üstü ve yer altı kaynaklarının birbirine rakip olarak görüldüğü bir dönemden geçiyoruz. Madenlere karşı yanlış bir algının toplumda yayılmaya başlandığına üzülerek tanık oluyoruz. Maden Mühendisleri Mesleki Gelişim Derneği olarak yer üstünde olduğu kadar yer altında da ülkemizin kullanılması gereken doğal zenginlikleri olduğunu biliyoruz.
Güçlü bir madencilik sektörüne sahip olmalı
Güçlü bir madencilik güçlü bir sanayinin temelidir. Madencilik başta olmak üzere neredeyse tüm sektörler için hammadde kaynağıdır. Bundan geri durmak mümkün değildir. Dünyada gelişmiş tüm ülkelerin ortak özelliği güçlü bir madencilik sektörüne sahip olmalarıdır.
Bu bağlamda enerji üretiminde yerli kömür rezervlerinin kullanılması bir hayli önem taşıyor. Yılda 70 milyar dolar cari açık oluşmasına debep olan enerji ihtiyacını yerli kömür kullanarak azaltabilmemiz mümkün. Kömürü çıkarırken de sorumlu madencilik anlayışı ile bunu yapıyor olmamız; madencilik sonrası faaliyetleri henüz işin başında hesaba katıp planlamamız ile elzemdir. Bu şekilde hem yer üstü hem de yer altı kaynaklarımızdan maksimum ölçüde faydalanabiliriz.
Kömür yatakları üzerinde bazı bölgelerde zeytin ağaçları yer almaktadır. Türkiye olarak sahip olduğumuz 200 milyon zeytin ağacı ile ülkemiz dünyada hatırı sayılır bir yere sahip. Binlerce yıldır ülke olarak büyük bir zeytin bahçesinde yaşıyor, bu bahçede çalışıyor, üretiyor, geliştiriyoruz. Madencilik ve zeytin, birlikte yaşayabilen varlıkları birbirini destekleyen bir ağacın iki güçlü dalıdır. İki konunun birbirine rakip olarak düşünülmesi ve madenciliğin yok sayılması, ülkemizin gelişimine darbe vurur.
Ege bölgesi’nde maden ve enerji şirketlerinin yaptıkları maden rehabilitasyon çalışmalarında dikilen zeytin ağacı sayısı 100 binleri aştı. Bu zeytinlerden sıkılan zeytinyağları coğrafi işaretli olup uluslararası ödüllere sahiptir.
Bu gerçeklerden hareketle ülkemizin gelişimi ve ilerlemesi için bir şeçim yapmak zorunda olmadığımızn altını tekraren çizmek isterim. Tüm kaynaklarımızı birlikte kullanmamız mümkün.