“Karadeniz Gazı ve Gabar Petrolü: Enerji Bağımsızlığında Yeni Bir Dönem – Birol OĞUZ”

Bir yılı daha geride bıraktık. Şimdi geçmişe dair değerlendirmeler yapma ve geleceğe yönelik planlar oluşturma zamanı geldi.

Yılın son günlerinde enerjiyle ilgili geleceğimizi aydınlatacak bazı önemli açıklamalar ve belgeler önümüze çıktı.

Bir Finansçı olarak, bu bilgileri haber olarak veya yorumlarımızla birlikte siz değerli okuyucularımıza sunma görevimiz bulunuyor.

Bunlar arasında, Ekim ayı sonunda yayımlanan “Cumhurbaşkanlığı 2025 Yılı Programı” dikkat çekiyor. Ardından, 2023 Yılı Ulusal Enerji Denge Tabloları da Enerji Bakanlığı tarafından 15 gün içinde yayımlandı.

Bu belgeleri analiz etmek, aralarından kritik bilgileri seçip yorumlamak uzmanlık gerektiren bir iş. Ancak TMMOB tarafından yürütülen değerlendirme çalışmaları bize büyük bir destek sağladı.

TMMOB, bu konuyu özetleyerek, iki önemli çalışmanın rakamsal verilerini detaylı bir şekilde analiz etti ve karşımıza net bir gerçek çıkardı.

Peki, bu gerçek neyi ifade ediyor?

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı verilerine göre, 2023 yılında enerji arzındaki artış sadece yüzde 0,44 düzeyinde. Birincil enerji kaynakları arasında fosil yakıtların hâlâ belirleyici bir rolü var.

Birincil enerji arzında fosil yakıtların payı yüzde 83 iken, yenilenebilir enerji kaynaklarının payı ise yaklaşık yüzde 17 seviyelerinde. Yani petrol (yüzde 30,2), doğalgaz (yüzde 26,2) ve kömür (yüzde 25,3) ana enerji kaynaklarımız olarak öne çıkıyor. Görünen o ki bu durum uzun süre daha devam edecek.

Yenilenebilir enerji kaynaklarının payı artış göstermesine rağmen, önümüzdeki 20-30 yıl boyunca fosil yakıtlara ve dolayısıyla ithal enerjiye bağımlılığımız devam edecek gibi görünüyor.

Evet, enerji ihtiyacımızın neredeyse yüzde 70’i dışarıdan tedarik ediliyor ve her yıl ortalama 60 milyar dolar gibi büyük bir miktar yurtdışına çıkıyor.

Karadeniz’deki doğal gaz, bize bir rahatlama sağlayabilirdi fakat gerçek üretim verileri, seçim döneminde ifade edilen hedeflerin oldukça gerisinde kalmış durumda.

Doğal gaz depolama tesisleri konusunda da belirlediğimiz hedeflerin gerisindeyiz. Avrupa, ihtiyacı olan doğal gazın yaklaşık yüzde 30’unu depolama kapasitesine sahipken, biz sadece yüzde 15 seviyelerine ulaşma çabası içerisindeyiz.

Bu konuyu daha fazla uzatmaya gerek yok… Hedefler güzel olabilir, strateji belgeleri hazırlamak da oldukça kolay; fakat gerçekler acıtarak karşımıza çıkıyor…

Enerji alanında dışa bağımlılığımız sürüyor. Doğal gaz, petrol, kömür ve şimdi de nükleer enerji gibi kaynaklar, önemli ölçüde dışa bağımlı durumdayız. Hem de büyük bir kısmı tekelleşmiş kaynaklardan gelmekte… Bu durum riski artırıyor.

Depolama kapasitemiz yetersiz durumda, tedarikçilerle bir sorun yaşandığında ise açıkta kalma ihtimalimiz söz konusu…

Yenilenebilir enerji, Karadeniz doğal gazı ve Gabar petrolü konusundaki hedeflere yönelik adımlar atılsa da unutmamalıyız ki enerjimizin büyük çoğunluğu fosil kaynaklardan sağlanıyor ve neredeyse yüzde 70’i de ithal… Daha alacak çok yolumuz var…

Yorum Yap

Piyasalardaki son durum, finans ve ekonomiye dair tüm merak edilenler BirFinansci.com’da! Güncel kalmak ve bilgilenmek için doğru adrestesin.

Editörün Seçtikleri

Son Yazılar

©2023 Bir Finansçı, Tüm hakları saklıdır. birfinansci.com

-
00:00
00:00
Update Required Flash plugin
-
00:00
00:00