ING Küresel Makro Araştırma Başkanı ve Almanya Başekonomisti Carsten Brzeski, Avrupa Merkez Bankası (ECB) yönetim kurulunun 25 baz puanlık bir faiz indiriminde anlaşmaya varmış gibi göründüğünü, ancak daha büyük bir faiz indirimini de ihmal etmemek gerektiğini dile getirdi.
Brzeski, ECB’nin ekim ayı toplantısı öncesinde mevcut durumun eskisi gibi olduğunu, bu seferki tartışmanın faiz indiriminin yapılacağı mı yoksa yapılmayacağı mı değil, 25 baz puan mı yoksa 50 baz puan mı indirileceği yönünde olduğunu belirtti.
Toplantı öncesi her iki seçeneğin de mantıklı argümanları olduğunu kaydeden Brzeski, ECB’nin muhtemel kararının yine 25 baz puanlık bir indirime işaret ettiğini hatırlattı.
Ekim ayındaki toplantıdan bu yana güven endekslerinde bir düşüş yaşanırken, manşet enflasyonun yükseldiğini vurgulayan Brzeski, ekonomik durgunluğun ECB için rahatsız edici bir gelişme olduğunu ifade etti.
Brzeski, olumsuz risklerin belirgin bir şekilde arttığını da sözlerine eklerken, “Önümüzdeki aylarda ABD’nin ekonomik politikalarının olumsuz etkilerini ve Euro bölgesindeki siyasi istikrarsızlığı, özellikle de Fransa’daki kamu maliyesi krizini düşünmeliyiz.” dedi.
Brzeski, “ECB açısından sorun, bu potansiyel risklerin son tahminlerde yer almayacak olmasıdır.” diyerek dikkat çekti.
Brzeski, tahminlerin son zamanlarda Fransa’daki siyasi durumlardan önceki bir döneme denk geldiğini belirterek, ECB’nin resmi tahminlerinin eylül ayı itibarıyla çok da değişmeyeceğini öngördüğünü söyledi.
2025 için büyüme ve enflasyonda hafif bir aşağı yönlü revizyon olabileceğini ifade eden Brzeski, 2026 tahminlerinde de önemli bir değişikliğin olmayacağını belirtmiş, resmi tahminlerde büyük değişiklikler olmasa bile birçok ECB yetkilisinin daha temkinli ve endişeli bir tutum içinde olabileceğini vurguladı.
Carsten Brzeski, 50 baz puanlık bir faiz indirimini, ABD’nin yeni yönetiminin ekonomik politika tercihleri ve Fransa ile Almanya’daki siyasi sıkıntıların Euro Bölgesi’ne yönelik potansiyel risklerini azaltmak amacıyla bir güvenlik adımı olarak değerlendirdi.
Brzeski, ECB’nin aralık ayında faizlerde 25 baz puanlık bir indirim gerçekleştireceğini öngörerek, “Sonuç olarak, ECB’nin davranışı, son siyasi gelişmelerin ardından önümüzdeki aylarda neler olabileceği konusunda öngörülerini takip etmesine ya da tüm olasılıkları dikkate almadan projeksiyonlarındaki gerçekliğe dayanmalarına bağlı olacaktır.” değerlendirmesinde bulundu.
“ECB, aralık ayında mevduat faizini 25 baz puan indirebilir”
Natixis Avrupa Makroaraştırma Başkanı Dirk Schumacher, ECB’nin kademeli olarak gevşemeye devam edebileceğini ifade etti.
Schumacher, ECB’nin aralık ayındaki toplantısında mevduat faizini 25 baz puan indirebileceğini belirterek, “25 baz puanlık bir indirim, kırılgan büyüme görünümü ile hâlâ yüksek olan ücret artışları ve hizmet enflasyonu arasında makul bir denge sağlayabilir.” şeklinde konuştu.
Karışık ekonomik tablo nedeniyle ECB’nin bir sonraki adımını belirlerken verilere bağlı kalması gerektiğini vurgulayan Schumacher, “Tahmin modellerimiz, Trump yönetiminin Avrupa ihracatına uygulayabileceği potansiyel gümrük tarifelerinin olumsuz etkilerini dikkate almıyor.” dedi.
Schumacher, ABD seçim sonuçları ve olası keskin gümrük tarifeleri artışının önemli bir risk olduğunu, ancak bunun projeksiyonlarda yer almadığını belirtmekten kaçınmadı.
Commerzbank Kıdemli Ekonomisti Marco Wagner de ECB’nin 25 baz puanlık bir faiz indirimine gitmesini beklediğini kaydederken, Avrupa’daki zayıf ekonomik görünüm karşısında 50 baz puanlık bir indirimin şu an için olası görünmediğini vurguladı.