Küresel tahvil piyasalarında getirilerin hızlı bir şekilde artmaya devam etmesi ile beraber, Avrupa borsaları kapanışında gösterge endeksi Stoxx Europe 600 %0,55 değer kaybederek 508,71 puana geriledi. Bu durum, piyasalarda belirsizliklerin sürmesi ve yatırımcıların kaygılarının artmasına yol açtı.
İngiltere’deki FTSE 100 endeksi %0,29 düşüşle 8.224,19 puana, İtalya’nın FTSE MIB 30 endeksi ise %0,83 azalışla 34.799,27 puana gerilemişken, Fransa’nın CAC 40 endeksi %0,30 değer kaybederek 7.408,64 puana indi. Almanya’daki DAX 40 endeksi de %0,38 düşüşle 20.132,85 puan seviyesinde işlem gördü.
Euro/dolar paritesi ise TSİ 20.32 itibarıyla %0,31 azalarak 1,021 seviyesinden işlem görmekte. Bu noktada dolara olan talebin artması, ABD’de geçtiğimiz hafta açıklanan olumlu istihdam verisinin etkilerini gösteriyor.
Dolar, ABD’de açıklanan istihdam raporunun güçlü sonuçları sonrasında euro ve sterlin karşısında güçlenmiş durumda. Avrupa’da ABD doları euro karşısında 1,020034 ve İngiliz sterlini karşısında ise 1,213122 seviyelerine ulaştı. Dolar endeksi, Kasım 2022’den bu yana ilk kez 110’un üzerine çıkarak yatırımcıların dikkatini çekti.
Tahvil getirilerinde artış gözlemleniyor
Analistler, Cuma günü yayımlanan ve piyasalarda önemli bir etki yaratan ABD iş gücü piyasası raporunu işaret ederek, yatırımcıların ABD Merkez Bankası (Fed)’nın bu yıl politika faiz oranlarında hareketsiz kalabileceği olasılığını değerlendirmeye başladıklarını ifade ediyor. Küresel piyasalarda, ABD’de açıklanan istihdam verileri sonrası Fed’in yılın ikinci yarısında faiz indirimine gidebileceği yönünde fiyatlamalar oluşurken, bu hafta gözler ABD’nin açıklayacağı enflasyon verilerine çevrilmiş durumda.
Gelişmiş ülkelerin devlet tahvili getirileri, faiz oranları ve enflasyon beklentilerinin uzun vadeli görünümü ile ABD Başkanı olarak yemin edecek Donald Trump’ın politikaları hakkında belirsizlikler, getirilerin artışında etkili olmayı sürdürüyor. ABD’nin 10 yıllık hazine tahvilleri getirisi, yatırımcıların enflasyon verilerini beklemesiyle birlikte %4,8’in üzerine çıkarak, 2023 yılı itibarıyla uzun süre sonra 2008 mali krizinin zirvesi olan %5’lik kritik seviyeye yaklaştı.
ABD tahvil piyasası, dünyanın en likit piyasası olarak öne çıkmakta. 10 yıllık ABD tahvillerinin getirisi, Eylül 2024’ten bu yana 100 baz puan artmış durumda. ABD tahvil piyasasındaki fiyatlardaki düşüş, yeniden yükselen enflasyon oranının Fed’in daha fazla faiz indirimi yapmasını engelleyeceği endişeleri ile ilişkilendirilmektedir. Bu durum, tüm ekonomi için finansman maliyetlerini yükseltme riski doğuruyor.
Trump’ın politikaları yatırımcıları endişelendiriyor
Yatırımcılar, gelecek hafta ABD Başkanı olarak görevine başlayacak Donald Trump’ın planladığı korumacı ticaret politikasının enflasyonu artırma ihtimalini de göz önünde bulundurarak endişe taşımaktalar. Öte yandan, Avrupa’nın en büyük ekonomisi olan Almanya’nın 10 yıllık tahvilleri, Cuma günü %2,49 seviyesinden bugün %2,53 seviyesine yükseldi. İngiltere’nin 30 yıllık tahvillerinin getirisi ise 6 baz puan artışla %5,472 seviyesine ulaşarak 1998’den bu yana görülen en yüksek seviyeye ulaşmış durumda.
İtalya’nın 10 yıllık tahvillerinin faizi, 7 baz puan artışla %3,843 seviyesine çıkarak 11 Temmuz’dan sonraki en yüksek seviyeye ulaşmışken, Fransa’nın 10 yıllık tahvilleri %0,24 artışla 3,46 seviyesinde işlem görüyor. Getirilerin artışı, enflasyon ve para politikaları ile ilgili beklentiler doğrultusunda şekilleniyor. Bunun yanında, ülke borçlanması ve siyasi riskler de getirileri etkilemekte.
1 Yorum
Cok güzel bir analiz, sadece ABD Merkez Bankası’nı değil, Avrupa Merkez Bankası’nı da gozetmemiz gerektiğini düşünüyorum. Avrupa’daki tahvil getirilerinin artışı, sadece ABD’deki duruma mı bağlı, yoksa kendi dinamikleri de etkili mi? Belki okuyucular da bu iki piyasa arası ilişkiyi tartışabilirler!