Türkiye ve Dünyada Otomotiv Sektörü Beklentileri: Türkiye’de otomotiv sanayii, üretim içindeki payı ve ekonomik katkısı bakımından öncü sektörler arasında gelmektedir. Otomotiv sektörü en fazla ihracat yapılan sektör olup, birçok sektörle de bağlantı içerisindedir.
Türkiye ve Dünyada Otomotiv Sektörü Beklentileri
Otomotiv sanayii demir-çelik, hafif metaller, petro-kimya, lastik, plastik gibi temel sanayii dallarının ürün alıcısı konumundadır. Ayrıca turizm, alt yapı, inşaat, ulaştırma ve tarım sektörlerinin ihtiyaç duyduğu sektörler arasındadır.
Türkiye toplam otomotiv üretiminde dünyada 14., otomobil üretiminde 17. ve ticari araç üretiminde ise 8. sırada yer almaktadır. Türkiye’de otomotiv sektörünün Gayrisafi Yurtiçi Hasıla içindeki payı ise yaklaşık %3 olup, imalat sanayii içindeki payı %10 civarındadır.
2017 yılının ilk 11 ayında otomotiv üretimi bir önceki yılın aynı dönemine göre %16 oranında artış kaydederek 1 milyon 544 bin adede yükselmiştir. Otomobil üretimi ilk 11 ayda ilk defa 1 milyonu geçerek rekor kırarken (%24 artış göstermiştir.), bu dönemde ticari araç üretimi ise yatay seyretmiştir.
Türkiye ekonomisinin sektörel bazda 11 yıldır ihracat lideri olan otomotiv sanayii, Ocak – Kasım döneminde bir önceki yıl aynı döneme göre yüzde 21 artışla 26 milyar dolarlık ihracat rakamına ulaşmıştır. Otomotiv endüstrisinin Türkiye’nin ilk 11 ayındaki ihracatından aldığı pay yüzde 18,3’tür. Türkiye sektörde net ihracatçı konumunda olup, 2016 yılında üretimin yüzde 76,7’si ihraç edilmiştir. Bu oran 2015 yılında yüzde 73 idi.
Türkiye’de Kasım 2017 itibari ile imalat sanayii kapasite kullanım oranı %79,9’dur. Otomotiv sanayiinin kapasite kullanım oranı imalat sanayiinin oldukça üzerindedir. Üretim artışının büyük bölümü ihracata yönelik olarak gerçekleşirken, sektörde kapasite kullanım oranı 2016 yılında yüzde 86’ya ulaşmış olup, Kasım 2017 itibarıyla yüzde 87 olarak gerçekleşmiştir. 2017 başı itibarıyla 1,9 milyon araçlık üretim kapasitesi bulunan Türk otomotiv sektörü, yan sanayii hariç 50 binin üzerinde istihdam sağlamaktadır.
Sektörde İhracat
Sektörde ihracat/üretim oranın yüksek seviyede bulunması ve yapılan ihracat içinde Avrupa pazarının ağırlığının yüzde 75’in üzerinde. Bu sektör üretimini ana ihraç pazarı olan Avrupa’daki talep koşullarına bağlı kılmaktadır. Bu nedenle sektörün 2018 yılı performansı Avrupa’daki pazarın iştahıyla ilişkilidir.
OECD’nin 2018 yılı için hazırlamış olduğu ara dönem ekonomik raporuna göre, Euro Bölgesinin yüzde 2,4’lük büyüme hızıyla ABD ekonomisini 2018 yılında geride bırakacağı tahmin edilmektedir. Fakat siyasi belirsizlikler ve Brexit pazarlığının güven ve ticaret hacmi açısından olumsuz etkilenmesiyle 2019 yılına kadar tedricen büyümede düşüş kaydedilebileceği ifade edilmektedir. Bununla birlikte otomotiv sanayiinde söz sahibi olan Almanya’nın büyümesinin yüzde 2’nin altına düşmeyeceği ve iç talebin hızlanabileceği belirtilmiştir.
Otomobil sahipliği bakımından Türkiye’de 1000 kişiye düşen araç sahiplik oranı, hızlı bir gelişim göstermekle birlikte hala gelişmiş ülkelerin oldukça gerisinde yer almaktadır. Türkiye’de 1000 kişiye düşen araç sayısı 2015 yılında 253 olup, bu rakam ABD’de 797, İtalya’da 679, Yunanistan’da 624, Almanya’da 572, Rusya’da 293’tür. Hem araç parkının yüksek büyüme hızı hem de kişi başına düşen otomobil sayısı dikkate alındığında Türkiye’de araç talebinin henüz doyum noktasına ulaşmadığı anlaşılmaktadır.
Araç kiralama sektörü otomotiv sektörü satışlarını da direkt etkilemektedir. 2016 yılında araç kiralama şirketleri, Türkiye’de satılan sıfır binek araçların yüzde 20,5’ini satın almıştır. Türkiye’de operasyonel kiralama henüz toplam araç parkının yaklaşık yüzde 13’ü civarında olup, gelişmiş̧ ülkelerde ise bu oran yüzde 30 ila 45’ler arasında değişkenlik göstermektedir. Bu da otomotiv sektörünün arkasında itici bir güç olarak görülmektedir.
Mevcut Beklentiler
Türkiye ve Dünyada Otomotiv Sektörü Beklentileri; Türkiye’de otomotiv sektörüne yönelik yatırımların önümüzdeki yıllarda olumluydu. Seyrini sürdürmesi beklenmesine karşın, uluslararası yatırımlar için rekabet ortamının biraz daha zorlaşacağı tahmin edilmektedir.
Doğu bloku ülkeleri mevcut durumda Türkiye’nin yatırım konusunda en önemli rakipleri arasında yer alırken, İran’ın bu yarışa katılması Türk otomotiv sektörü için risk teşkil etmektedir. Fransız otomotiv üreticisi Renault Ağustos ayında İran ile imzaladığı anlaşma ile bu ülkede 2018 yılında 150 bin adet/yıllık kapasite ile üretime geçmeyi planlamaktadır. 2024 yılına kadar bu kapasitenin toplam 750 milyon USD’lik yatırımla 300 bin adet/yıla çıkarılması hedeflenmektedir.
Türkiye ve Dünyada Otomotiv Sektörü Beklentileri
1 Yorum