Turizm ve ihracat rakamları güçlü seviyelerde gelmeyi sürdürüyor. 2018’in ilk çeyreğinde Türkiye’yi ziyaret eden turist sayısı yıllık bazda %26,4 artışla 6,12 Milyona ulaşırken tüm zamanların en yüksek seviyesini yakaladı.
Turizm ve İhracat Rakamları
Mart ayında dış ticaret açığı beklentilere paralel seviyede 5,85 Milyar Dolar oldu. Buna göre aynı ayda ihracat yıllık bazda %7,7 artarak 15,59 Milyar Dolar olurken, ithalat ise %12,7 artarak 21,44 Milyar Dolar seviyesine geldi. İthalatın ihracatı karşılama oranı ise 2017 yılı Mart ayında %76,1 iken, geçtiğimiz Mart ayında %72,7 seviyesine geriledi. Mart ayı verileri ile ihracat rakamları güçlü görünümünü sürdürürken tarihinde ilk kez yıllık bazda 160 Milyar Dolar seviyesinin üzerine çıkmış oldu.
İhracatın alt kalemlerinde motorlu kara taşıtları yıllık bazda %15,9’luk artışla 2,53 puanlık katkı yaparken; kıymetli maden ihracatında yıllık bazda sert düşüş ihracatı 2,83 puan negatif etkiledi. 2018’in geri kalanında ihracatın güçlü seviyelerini koruması beklenirken, altın ithalatındaki stabilizasyon ile dış ticaret açığının daha ılımlı bir patikaya evrilmesi bekleniyor.
2018’in ilk çeyreğinde Türkiye’yi ziyaret eden turist sayısı yıllık bazda %26,4 artışla 6,12 Milyona ulaşırken tüm zamanların en yüksek seviyesini yakaladı. Mart ayında ise bu rakam geçtiğimiz seneye kıyasla %48,05 oranında artış göstererek 2,87 Milyon kişi seviyesine geldi. Turizmdeki toparlanma otel doluluk rakamlarında da kendini gösterirken, tartışma konusu olan otel fiyatları da geçen yılın aynı döneminde 66,2€ iken bu yıl 71,8€ seviyesine yükseldi. Böylece turizm gelirleri de bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %31,3 artarak 4,42 Milyar $ oldu.
S&P TL’deki değer kaybı, enflasyon görünümü ile cari ve mali dengelerdeki bozulmaları gerekçe göstererek Türkiye’nin yabancı para cinsinden kredi notunu “BB”den “BB-”ye, yerli para cinsinden notunun “BB+”dan “BB”ye
indirdiğini açıkladı. Karar sonrası hafta içerisinde Dolar/TL 4,25 seviyesinin üzerini test etti.
Başbakan Binali Yıldırım tarafından açıklanan yeni sosyal reform paketine göre emeklilere ramazan ve kurban bayramı öncesinde 1000 liralık ikramiye verilmesi kararlaştırıldı. Bütçeye yaklaşık 22-24 Milyar TL yük getirmesi beklenen bu gelişmenin paketteki vergi yapılandırması, imar affı gibi düzenlemelerle finanse edilmesi bekleniyor.
Ekonomik gündemin sakin olduğu önümüzdeki haftada gündemi seçim atmosferinde siyasi ve ekonomik gelişmeler şekillendirecek. Bunun yanı sıra Nisan ayı Hazine Nakit Dengesi de takip edilecek gelişmeler arasında yer alıyor.
TÜFE Nisan ayında beklentilerin üstünde gelirken yönünü tekrar yukarı çevirdi.
Nisan ayında TÜFE, Aralık ayında başlayıp Mart’a kadar devam eden geri çekilme sürecinin ardından yeniden yükselişe geçti. Beklentilerin üzerinde yıllık bazda %10,85 olarak gerçekleşti. Aylık enflasyon artışı ise %1,87 oldu. Aylık TÜFE’de mevsimsel trendin etkisiyle giyim ve ayakkabı kaleminin katkısı 75 puan oldu. Döviz kuru ve petrol fiyatlarındaki hareketlilik nedeniyle ulaştırma fiyat endeksi de 62 baz puanlık katkı yaptı. Son 1 yıldır artış sürecinde olan gıda ve alkolsüz içecekler kaleminde ise 5 puanlık düşüş kaydedildi.
Mevsimsel etkilerin olumlu katkısı ile işlenmemiş gıda enflasyonundaki geri çekilme bu düşüşte etkili oldu. Yıllık çekirdek enflasyon – C Endeksi -; manşet enflasyonun üzerindeki çift haneli seyriyle beraber Nisan ayında %12,24’e yükseldi. Çekirdek enflasyondaki katı görünüm enflasyondaki çift haneli eğilimin süreceğine işaret ediyor.
ÜFE-TÜFE
Yurtiçi ÜFE ise yıllık bazda %16,37 seviyesine gelirken aylık bazda artış %2,6 oldu. Aylık bazda en fazla katkıyı 55 baz puan ile gıda ürünleri yaptı. Artışın tabana yayılması maliyet bazlı fiyat baskısının sürdüğüne işaret etti. Yurtiçi ÜFE’deki bu artış özellikle Mayıs sonrası dönemde TÜFE üzerinde yukarı yönlü bir baskı yaratabilir.
Enflasyon göstergelerinde 2017’nin sonundan itibaren devam eden gerileme trendi Nisan ayında beklentilerin üstünde bir artışla sonlandı. Gerilemenin beklenenden yavaş gerçekleşmesi, bununla birlikte devam eden maliyet baskıları var. Petrol vb.-, ve TL’nin uluslararası piyasada yaşadığı değer kayıpları enflasyonun tek haneye inme tarihini ötelemeye devam ediyor. Özellikle yaz aylarında baz etkisinin olumsuz yönde değişecek. Yıl sonunda tek haneli enflasyon görme ihtimali oldukça düşük seviyelere gerilemiş durumda.
1 Yorum