CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Manisa Büyükşehir Belediyesi ve Vestel iş birliğiyle bu yıl 3. kez düzenlenen Vestel Manisa Yarı Maratonu’na katıldı.
Özel, Manisa Valisi Enver Ünlü ve Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek ile birlikte maratonun açılışını gerçekleştirdi. Burada basın mensuplarına çeşitli açıklamalarda bulunan Özel, gündemdeki önemli konular arasında ‘Yenidoğan çetesi’ ve sığınmacılarla ilgili hususlar yer aldı. Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Lübnan’da ciddi manada Türkmenler var ve bu Türkmen soydaşlarımızı da bizler aynen içeriye alırız. Onlara da kapımızı açık tuttuğumuzu söyledim, söylüyorum. Kapımız onlara açık” ifadelerine tepki gösterdi.
“Mal varlıklarına el konulsun”
Özel’in konuşmasından satır başları şöyle:
Yenidoğan çetesi hakkında kamulaştırma önerisini yineleyen Özel, cayıcı işlemler uygulanması gerektiğinin altını çizerek şunları ifade etti: “Türkiye’nin gündemi ortadayken Manisalılar siyah eşofmanlarıyla kadına yönelik cinayetlere ve Türkiye’de yaşanan hukuksuzluklara karşı tepkilerini dile getiriyor. Özellikle son günlerde yeni doğanlara yönelik olarak yaşanan utanç verici bir çeteyle karşı karşıyayız. Bugün bir kez daha memleketim Manisa’dan bir çağrıda bulunuyorum ve diyorum ki ‘Ülkeyi yönetenler sorumluluktan kaçamazlar.’ Bu rezalet ve kim varsa bunları sadece ‘görevleri icabı bir kusur işlediler’ gibi görev suçundan yargılamak değil, bunları bilerek ve kasten ölüme sebebiyet verme suçundan yargılamak gerekmekte. Ayrıca bu duruma karışan tüm hastanelerin ruhsatlarının iptal edilmesi gerektiğini de belirtmek gerekir. Tüm hastanelerin kamulaştırılması, yani tüm varlıklarına, binalarına ve ekipmanlarına kamu adına el konulup Sağlık Bakanlığı’na kaydedilmesi elzemdir. Olağanüstü hal ilan edip Meclisin yetkilerini kullanarak 15 Temmuz darbesine karşı olan tüm varlıklarına el konduğu gibi, artık bugünden itibaren bir hastane sahibi böyle bir şeye karıştığında hastaneye el konulması gerektiğini bilmelidir. Bunun en ağır tedbirlerle yapılması gerekiyor.
“O günün il sağlık müdürü, bugünün Bakanı”
Şimdi mevcut bakanın sorumlu olduğu konu şu. O günlerde İstanbul İl Sağlık Müdürü olan kişi, bugün Sağlık Bakanı. Biz, yaşanan olaylar hakkında 19 ay sonra haberdar oluyoruz. Bu, burada ciddi bir ihmal olduğu anlamına geliyor. O günün il sağlık müdürü, bugünün Bakanı olarak bu durumun sorumlusudur. Eğer o günlerin Sağlık Bakanı konu üzerine yeterince gitmediyse, o da sorumludur. Ancak gerçek sorumlu yine de Recep Tayyip Erdoğan’dır. Aynı kişiyi atayan kalemlerin sahibi de odur. Bu hastanelerle ilgili olaya karışmış olanların bir an evvel yargılanması gerektiğini ifade ediyorum. Sağlık sisteminin metalaştırılması, sağlık alanında sunulan hizmetin ticari bir düzene oturtulması ve yeni doğan çocukların sevkinin özel hastanelere yapılması, devlet hastanelerinde az bir yoğunlukla karşılaştırıldığında bu sistemin yanlışlarının üzerine gidilmesi gerekiyor. Bu sistemin kurucusu Recep Tayyip Erdoğan’dır; gerçek sorumlu odur.