Kore’deki olumlu haber akışına rağmen, İran gerginliği ile petrol fiyatları hızlı yükseliyor.
İran Gerginliği İle Petrol Fiyatları
ABD’nin İran anlaşmasından çekilebileceği yönündeki söylemiyle arz kaygılarının artması ve İran’ın da böyle bir durumda nükleer faaliyetlerine yeniden başlayacağını duyurması sonucu petrol fiyatları Kasım 2014’ten beri en yüksek seviye olan 75 dolara yükseldi. Böylece son bir ayda petrol fiyatlarındaki yükseliş %6’yı aşarken, enerji fiyatlarındaki artış bazı spesifik arz sorunlarının da etkisiyle diğer emtia fiyatlarını da yukarı çekiyor.
Fiyatlardaki yükselişin küresel enflasyon beklentilerini de yukarı çekmesi beklense de, Avrupa’dan gelen veriler ABD’ye kıyasla olumsuz ayrışıyor. ABD’de Conference Board tüketici güven endeksi Nisan’da Mart’taki 127,0’dan 126,0’a düşeceği beklentilerinin aksine 128,7’ye yükselirken, Almanya’da imalat sanayi güven endeksi (Ifo) Mart’taki 103,3’den Nisan’da 102,8 olan tahminlerin altında kalarak 102,1’e düştü.
Öte yandan ilk hesaplamalara göre büyümeye dair öncü veri niteliğindeki satın alma yöneticileri endeksleri Nisan’da bir önceki aya göre ABD’de hem imalat hem hizmet sektöründe artarken, Euro Bölgesi’nde imalat sektöründe geriledi.
Geçen hafta %2 yükselen Dolar endeksi, yeni haftada da veri gündemi ve siyasi haber akışıyla ilave değerlenme kaydedebilir…
ABD ekonomisi 2018’in ilk çeyreğinde %2,0’lık beklentilerin üzerinde %2,3 büyüdü. Kişisel tüketim harcamalarındaki (PCE) artış birinci çeyrekte beklentiye paralel olarak %4’ten %1,1’e gerilerken, çekirdek PCE söz konusu dönemde beklentiye paralel olarak %2.5 oldu. Ancak, güçlü istihdam piyasası ve genişleyici maliye politikası dikkate alındığında ekonomik büyümenin önümüzdeki çeyreklerde hızlanması bekleniyor. Bu nedenle %2,3’lük büyüme verisinin Fed’in izleyeceği para politikasında değişikliğe yol açması öngörülmüyor.
Avrupa Merkez Bankası, Euro Bölgesi’nde son iki aydaki yavaşlamanın kısa soluklu kalacağını ve büyümeyi desteklemek için gerekirse tahvil alımlarına daha uzun bir süre devam edileceğini vurguladı. Beklendiği gibi para
politikası duruşunu değiştirmeyen AMB’nin Başkanı Draghi son dönemde zayıf gelen verilerin geçici faktörleri yansıtıyor. Büyümenin hala potansiyelinin üzerinde olduğunu belirtti.
AMB’nin açıklamalarının ardından Euro/Dolar paritesi uzunca bir aradan sonra teknik açıdan önemli olan 1,21 desteğinin de altını test etti. Yeni haftada bu seviyenin altında kalırsa Euro’da değer kayıpları belirginleşebilir. AMB’nin veri-bağımlı politikasını sürdürerek Euro’nun görece güçlü kalması halinde para politikasındaki normalleşmeyi öteleme riski bulunuyor. Euro/Dolar’ın yılın ikinci yarısında 1,15 seviyesine kadar gerileyebileceği yönündeki beklentilerle uyumlu. AMB’nin de Fed’i takip ederek yılın son çeyreğinde tahvil alımlarını sonlandırabileceği tahmin ediliyor.
Japon Merkez Bankası (BoJ)
Gelişmiş ülkeler arasında en geç normalleşme adımı atacak olan Japon Merkez Bankası (BoJ) da beklentilere paralel politika duruşunu değiştirmedi. Başından beri oldukça iddialı olarak değerlendirilen %2’lik enflasyon hedefine ulaşılmasına ilişkin zamanlamayı politika metninden çıkardı. Bu değişiklik BoJ’un hedefe ulaşmak için daha uzun bir zamana ihtiyaç duyuyor. Mevcut genişlemeci para politikası duruşunun da beklenenden uzun süre devam edeceği şeklinde yorumlandı.
Yeni haftada Nisan ayı küresel çapta büyümeye dair veriler, ABD istihdam verileri ve Fed Toplantısı yakından izlenecek. Çoğu ülkede 1 Mayıs tatili nedeniyle kısa sürecek haftada, küresel çapta siyasi haber akışı da finansal piyasalarda etkili olmayı sürdürecek.
Fed’den bu ayki toplantısında bir değişiklik beklenmiyor. Özellikle haftanın son günü açıklanacak ücret enflasyonu rakamlarının yükselişe işaret etmesi. Haziran ortasındaki toplantısında faiz artırımı fiyatlara tam olarak yansıyacak ve 2018 genelinde dört faiz artırımı olabileceğine dair tahminler de artacaktır. Böyle bir durum geçen hafta %2 yükselen küresel çapta dolarda ilave değerlenme görülebilir.