İlluminati Paranın Efendisi mi?

Beyonce, Madonna, Katy Perry ve ülkemizden de birkaç ünlü isim İlluminati üyesi olmakla itham ediliyor.

İlluminati adı verilen grubun temelleri, 18. yy Bavyera’sında atılmış. Adam Weishaupt isimli „kilise karşıtı” görüşe sahip bir profesörün, akımı başlatan kişi olduğu düşünülüyor. Tabii bu profesör, aynı zamanda Hür Masonlar üyesi. Aslında Weishaupt, masonluk geleneklerini tamamıyla bilim ve akıl ışığında güncelleyerek masonluk temelli bir akım oluşturmuş diyebiliriz.

Tarih otoritelerine göre, o tarihten önce İlluminati denilen toplulukların dünya üzerindeki etkisi oldukça mütevazı seviyelerdeydi. Ancak henüz erken dönemlerinden itibaren, devletler tarafından baskılanan bir topluluk olması nedeniyle, köklerini esrarengiz şekillerde yaydı.

MODERN ÇAĞLARDA GİZLİ ÖRGÜTLER

İlluminati , günümüzde popüler kültür ve medya organları tarafından bir „çatı” kavram olarak kullanılıyor. İnsanlar, özellikle dünya siyaseti ve ekonomisi ile ilgili yaşanan şüpheli olayları, belli bir grubun yönettiğini düşünüyor. Tabii hal böyle olunca bize normal görünen birçok şeyin de aslında bir düzmece olabileceği ihtimali doğuyor. Yani ipin ucunu yakaladıktan sonra, bildiğimiz anlamdaki dünya düzeninin, tamamen kurmaca olma ihtimaline kadar giden bir deniz var.

Bu noktada, bazı iddia ve teoriler oldukça mantıklı görünebiliyor. Ancak „dünyayı uzaydan gelen sürüngen bir ırk yönetiyor (İlluminati kast ediliyor)” şeklinde ekstrem söylemleri de görebiliyoruz. Tabii ki, hiçbiriyle ilgili somut delilimiz yok ama „sürüngen ırk” daha uzak bir ihtimal diyebiliriz.

Günümüzde İlluminati üyeliği ile itham edilen gruplar genellikle; milyarder iş insanları, politikacılar ve şöhret dünyasındaki ünlüler. Ayrıca İlluminati çatısı altında faaliyet gösteren grupların en tepesinde olduğu iddia edilen birkaç aile şirketi de mevcut. Bu aile şirketlerinin böyle algılanmasındaki en büyük sebep ise, ABD Federal Rezervleri başta olmak üzere hemen hemen bütün dünya ülkelerinin merkez bankalarında ortaklıkları bulunması. (Örn: Rostchild ailesinin ortağı olduğu ABD Federal Rezervlerinde, ABD doları basma yetkisi bu aile şirketine verilmiştir).

DÜNYADAN NE İSTİYORLAR?

İlluminatinin „gizli amaçları” konusunda, en çok dillendirilen teori „Yeni Dünya Düzeni (New World Order)” sloganıyla anılan sistem.

Teorisyenlerin ortaya koyduğu veriler ışığında, kelime anlamıyla oldukça örtüşen bir hedef, bu sloganda gizli. Zira bu slogandan yola çıkarak gizli grupların dünyayı tek bir devlet haline getirecek nihai bir amaç güttükleri ileri sürülüyor. Avrupa Birliği, ticaret birlikleri, IMF, Birleşmiş Milletler, NATO vb. global-politik ve ekonomik birliklerin, „yeni dünya düzenine” geçişteki küçük adımlar olduğu da bu iddiaların devamında geliyor.

YENİ DÜNYA DÜZENİ

Gizli grupların yeni dünya düzeni emellerine ulaşırken en çok kullandığı araçların, medya kanalları olduğu düşünülüyor. Özellikle dünya pop kültürünü domine eden ABD menşeli film, dizi, şarkı, müzik klipleri vb. eğlence unsurlarının, illuminatinin emellerine hizmet ettiği de sıklıkla dile getirilen iddialar arasında. Yazının girişinde belirttiğimiz üzere, Beyonce’dan Justin Bieber’a kadar birçok ABD’li pop starın „yeni dünya düzeni” projelerine hizmet ettiği düşünülüyor. Öyle ki, bu sanatçıların çocukluktan itibaren illuminati tarafından belli bir amaç doğrultusunda yetiştirildiği iddia ediliyor. Bu amacın ne olduğunu tekrar söylemeye gerek yok diye düşünüyoruz.

Eğlence sektörü ile gençlerin zihinlerinde bir çeşit „kontrol” sağlamayı hedefleyen bu planın başka parçaları da var.

Dünya siyasetine yön veren kanaat önderleri, akademisyenler, politikacılar hatta ülke başkanlarının dahi (bazıları) bu gizli örgütlerin emellerine hizmet ettiği söylenmekte. Özellikle, ülke yöneten bazı kişilerin doğrudan doğruya bir gizli örgüte bağlı olmasalar da, çevreleri tarafından bu doğrultuda yönlendirildiği düşünülüyor.

Yeni dünya düzeni ile ilgili iddialar arasında, en göze çarpan olay ise 1991 yılında dönemin ABD Başkanı George Herbert. W. Bush (Baba Bush)’un, bu tabire vurgu yaptığı bir konuşması.

Baba Bush’un, 1991 yılında Soğuk Savaş’ın sona ermesi ve Körfez Savaşı ardından şöyle bir açıklaması bulunuyor;

„Artık yeni bir dünyanın yaklaştığını görüyoruz. „Yeni Dünya Düzeni” umudunun gerçekten hissedildiği bir dünya(…) Körfez Savaşı da bu „Yeni Dünya Düzeninin” ilk kez test edilmesini sağladı.”

Tabii ki konuşmanın bu düzlemde olmasının sebepleri, dönemin dünya siyasetiyle ilgili ancak „Yeni Dünya Düzeni” tabirine ısrarla vurgu yapılması şüphe uyandırıyor.

Zira „Novus Ordo Seclorum yani Yeni Dünya Düzeni” ifadesi Amerika Birleşik Devletleri Resmi Devlet Mühürü’nde 1782 yılından beri yer alıyor. Aynı sembol, 1935 yılından itibaren ABD Federal Rezervi tarafından basılan paralarda görülmeye başlandı.

İlgili Yazılar

Türkiye’nin En Yaşanabilir Şehirleri Forbes Tarafından Açıklandı

Türkiye’nin En İyi Su Sporları Merkezleri

Rotaların Keşfi: Türkiye’nin En Güzel Gezilecek Yerleri