G20 zirvesinde istediğimizi aldık. Başkan Trump, bizim argümanlarımızla tüm dünyaya seslendi. Ancak sorun tamamen çözülmüş değil. İçeride ise hem dış ticaret hem de Haziran ayı performansı var. Bunun ile 2. çeyrek beklenenden iyi gerçekleşebilir. Ama en önemlisi şimdi önümüzde ikinci yarı için fırsat var..
G-20 Zirvesinden Pozitif Mesajlar Düşüşü Hızlandırıyor…
Geçtiğimiz hafta çoğunlukla 5,75 ile 5,80 arasında hareket eden kur, G-20 zirvesinden hem küresel anlamda hem ülkemiz açısından pozitif mesajlar ile aşağı yöneldi. Trump, Çin ile yaptığı görüşmenin beklenenden iyi geçtiğini belirtti. ABD başkanının S-400 konusunda Amerikan devletinin geçmişte adil davranmadığını belirtti.
G20 Zirvesi
G-20 zirvesinin beklentileri iyileştirmesi TL’nin değerini artırmış olsa da Beyaz Saray açıklamasının aynı tonda olmaması iyimser havanın geçici olabileceğine işaret etmekte. 50 ve 100 günlük ortalamalar arasında sıkışmış olan fiyatlama bu hafta başı itibariyle sert bir şekilde 100 günlük ortalamanın altına düştü. Bu hafta ve önümüzdeki hafta 5,59 seviyesi kritik bir destek olacak.
Beklenmedik gelişmelerin olmaması durumunda doların 5,59’a doğru hareket etmesini bekliyoruz. Yukarıda ise grafikte çizmiş olduğumuz mavi çizginin ve kırmızı 100 günlük ortalamanın direnç olarak işlev görmesini bekliyoruz.
G20 Zirvesi Tansiyonu Düşürdü…
Geçtiğimiz hafta ABD’den gelen öncü büyüme verilerinin kötüleştiğini yazmıştık. Bildiğiniz üzere uzun bir süredir Trump ile Fed arasında bir kedi-fare oyunu oynanıyordu.
Trump, ekonomik temel verileri ve beklentileri kötüleştirecek, İran’la ilişkileri germek ve ticaret savaşlarını alevlendirmek gibi adımlardan geri durmayarak Fed’i faiz indirimine zorluyor, Fed de bu hamlelere beklenti yönetimi adımlarıyla karşılık verip bekle ve gör politikası uygulamaya çalışıyordu. Ancak geçtiğimiz hafta sonu G-20 toplantılarında yaşananlar tüm bu patikanın tamamıyla dışında gelişti. Hatta Trump Çin ile görüşmelere tekrar başlama adımı attı. Genel olarak çok pozitif bir tavır takındı.
Bu gelişmeler karşısında Fed’in faiz indirimi için biraz daha vakit kazandığını söyleyebiliriz. Nitekim geçtiğimiz hafta Fed’in en güvercin üyesi Bullard’dan indirim için biraz daha beklemeye meyilli olduklarının ilk sinyali geldi. Ancak hem ABD’den hem dünyanın kalanından gelen verilerin hızla kötüleştiğini de göz ardı etmemek gerekir.
ABD Kötüleşiyor…
ABD’deki kötüleşmenin en açık örneği ise 50,5 olması beklenirken 50,1 gelen İmalat Sanayi veya 50,9 olması beklenirken 50,7 olan Hizmet Sektörü Satınalma Yöneticileri Endeksi idi. 0 büyümeye denk gelen 50 seviyesinin hemen üstünde gelen bu veriler, ABD’nin dünyanın kalanındaki yavaşlama trendine katıldığını gösteriyor.
Yine ABD’de tüketici güveni Eylül 2017’den beri en düşük seviyesi olan 121,7’e indi. Dayanıklı mal siparişleri ve konut satış verileri de aşağı yönlü sürprizler yaptı. Tüm bu veriler neticesinde piyasa tarafından yakından takip oldu. New York Fed’in ABD 2. çeyrek büyüme tahmini yıllık yüzde 1.30’a kadar indi. ABD büyümesi veya tahvil faizlerinin küresel olarak ABD Doları’nın en büyük dayanakları olduğu düşünün. Dolar’ın önümüzdeki dönemde değer kaybına uğraması olası görünüyor.
Euro Bölgesi…
Euro Bölgesi ise kötü gidişine son hızla devam etti geçen hafta. İmalat Sanayi Güven Endeksi -3 beklenirken -5,6, Hizmet Sektörü Güven Endeksi 12,4 beklendi. Ancak 11, Tüketici Güveni – 7,2, Ekonomik Güven Endeksi ise 104,8 beklenirken 103,3 oldu. Bu gidişat karşısında Avrupa Merkez Bankası’nın, Başkan Draghi’nin Ekim’de görevinden ayrılmadı. Bundan evvel küçük bir faiz indirimi yapacağını söyledi. Hatta ölçülü bir parasal genişlemeye başlayacağını düşünüyoruz.
G20 Zirvesi
2 Yorumlar