Cari denge Ağustos ayında da fazla vererek yıllıklandırılmış rakamda yeni zirvesini gördü. Yılın son çeyreğine girerken artık bu trendin tersine dönmesi muhtemel. Diğer taraftan cari dengenin bu görünümü ülke ekonomisini potansiyel bir kur şoku karşısında daha dayanıklı hale getiriyor..
Cari fazla bizi dalgalanmalara karşı daha dirençli yapıyor…
Ağustos ayında cari denge aylık 2,6 milyar dolar fazla verirken; 12 aylık cari denge 5,1 milyar dolar fazla vererek yeni tarihi zirvesini gördü. Ancak Eylül – Ekim ayıyla birlikte hem turizm gelirlerinde yavaşlamanın başlayacak olması hem de ekonomideki toparlanma ile birlikte ithalatın artmaya başlaması gibi sebepler neticesinde trend de tersine dönecek.
Cari Denge
Yılsonunu muhtemelen yıllıklandırılmış cari dengede 0 seviyesiyle kapatacağız. Bu ve benzeri durumlar politik belirsizliğin zirve yaptığı şu günlerde ülke ekonomimizi potansiyel bir kur şokuna karşı daha dayanıklı hale getiriyor. Çünkü ABD Doları ile ne kadar çok işiniz varsa; ticari işlemleriniz Dolara ne kadar bağlıysa potansiyel bir kur şokundan o kadar zarar görüyorsunuz.
Daha açık bir şekilde ifade etmek gerekirse geçtiğimiz yıl kur şokunu yaşadığımız dönemde yıllık 55 milyar dolar düzeyinde bir cari açık söz konusuydu. Yani kabaca bu açığı kapatabilmek adına 55 milyar dolar seviyesinde bir talebimiz vardı. Ancak ekonomimizdeki dengelenme süreci ile birlikte bu talep şu anda dengelendi. Yani mal, hizmet, yatırım vs. sebebiyle yurtdışına ödediğimiz para kadar yurtiçine para girdi son 12 aylık dönemde. Bununla birlikte TCMB bu dönemde ciddi rezerv biriktirdi. Bir ara çok tartışılan net rezervler geçtiğimiz yıl kur şokunu yaşadığımız döneme göre %40 arttı.
Bankalarımızın bilançosu YP genel pozisyonunda pozitif tarafta; daha ihtiyatlı bir duruş sergiliyor. Tahvil ve bono piyasasında yabancıların oranı %36’dan %21’e kadar düşmüş durumda. Yani «olası» bir politik şok durumunda TL satıp piyasadan çekilerek kurdaki volatilitenin artmasına sebep olabilecek yabancı miktarı çok daha az.
Yurtiçinde dolarizasyon oranı doğal sınırlarına yakın seyrediyor. Tüm bunların yanında geçtiğimiz yıl beklemediğimiz bir şok yaşamışken; şu anda finansal piyasalar, reel sektör ve ekonomi yönetimi bu konuda çok daha tecrübeli ve hazırlıklı. Sonuç olarak Suriye’de yaşanan gelişmeler uluslararası ilişkilerde nasıl yankı bulacak önümüzdeki günlerde göreceğiz ancak ülke olarak geçtiğimiz yıla göre bu duruma ve bu durumun etkilerine daha fazla hazırlıklıyız. Bu vesileyle Allah Suriye’de mücadele eden askerlerimizin yardımcısı olsun.
1 Yorum