Bu soruya cevap vermek için öncelikle bir meseleyi aradan çıkaralım: Fed her ne kadar sadece ABD’nin merkez bankası imiş gibi hareket etmek istese de, realite buna izin vermiyor.
S&P 500 endeksi yıl başından beri yaklaşık yüzde 19 değer kazandı. Fiyat Kazanç Oranı 20’ye yakın ve bu değer hala geçtiğimiz on yılın en iyi rakamlarından biri. ABD yılın birinci çeyreğinde yıllık yüzde 3,2 büyüdü, 2019’un tamamında ise yaklaşık yüzde 2,5 büyümesi bekleniyor.
ABD’de büyüme neredeyse tüm gelişmiş ülkelerden daha iyi durumda. Peki tüm bunlar olurken nasıl oldu da geçen sene 2019 için 3 faiz artırımı fiyatlayan piyasalar, bunu önce yıl başında 1’e indirdi, Mart itibariyle de indirim fiyatlamaya başladı?
Amerika ve Fed Borsayı Nasıl Etkiliyor
Dünya ekonomisinde 2018’in başından itibaren ortaya çıkan yavaşlama sinyalleri bu yıl ile beraber yerini düpedüz durgunluğa bırakmış durumda. İhracat odaklı Güney Kore, Singapur gibi ülkeler resesyona girdi girecek, Avrupa deseniz içgüveysinden hallice, zaten gelişmekte olan ülkeleri hiç konuşmayalım. Bu durum ABD’yi hem ihracatın kötü etkilenmesi, hem küresel iş yapan ABD şirketlerinin karlarının azalması hem de algıda yarattığı negatiflik ile etkiliyor.
S&P 500 endeksi şirketlerinin gelirlerinin yaklaşık yüzde 40’ınındır. Ayrıca dünyanın kalanından geldiği düşünüldüğünde hiç de ufak bir etki sayılmaz. Tüm bunların ABD’nin dünyadan pozitif ayrışmasına sebebiyet vermesinden ötürü Dolar’ın fazladan kazandığı değerin verdiği hasar ise malumunuz. Fed’in yaşadığı bu 180 derece dönüşün yaklaşık 135 derecesi muhtemelen küresel ekonomideki kötüleşme ile açıklanabilir.
Ancak kısmen bağlantılı biçimde gelişen diğer sebep daha enteresan. Bu sebebi anlamak için ABD’de 2000’de yaşanan, borsada teknoloji hisselerindeki balonun patlamasıdır. Bunun neticesinde gelişen ufak çaplı resesyonu hatırlamakta fayda var. O resesyon ile merkez bankası politikalarının ekonomiyi etkilediği oldu. Bu yollardan birinin de borsa üzerinden geçtiğini öğrendik çünkü.
ABD’de Emeklilik Fonları
Mekanizma aşağı yukarı şöyle çalışıyor. ABD’de emeklilik fonlarının ve genel olarak halkın birikimlerinin ciddi bir yüzdesi var. Özellikle 80’lerden itibaren borsaya park eder. Dolayısıyla bugünün orta yaşlılarının emekli olduklarında ne kadar harcama yaparlar. Bunu belirleyen en büyük etkenlerden biri borsadır.
Böylece borsa yükselirken hem bu gelecekte oluşacak refahındadır. Bu hem de yükselişin kendisinin verdiği moralin etkisiyle tüketiciler daha fazla tüketir. Bu ekstra tüketim daha fazla üretime, daha fazla üretim ve beraberinde gelir. Böylece karlılık artışı ise batık kredilerde azalmaya sebep olur.
Borsa çakıldığında ise bu etkinin tam tersi görür ve 2000’de olduğu gibi ekonomi resesyona sürükler. Fed de bunu zor yoldan öğrendiğinden borsanın yüksek kalması için elinden geleni yapıyor şu an. Bu da eder 45 derece.
Amerika ve Fed Borsayı Nasıl Etkiliyor
6 Yorumlar