ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, Beşşar Esed rejiminin sona ermesinden ve İran ile Rusya’nın bölgede “zayıflamasından” duydukları memnuniyeti dile getirerek, “Suriye’de istikrarlı, kapsayıcı ve demokratik bir gelecek isteyen herkesle çalışmaya hazırız.” şeklinde açıklamalarda bulundu.
ABC kanalında yayınlanan “Good Morning America” programına konuk olan ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Sullivan, Suriye’deki güncel durum hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Sullivan, Esed rejiminin sona ermesinin hem ABD hem de dünya için olumlu bir gelişme olduğunu belirterek, “Esed, yüz binlerce insanın yaşamını yitirmesine ve dini ile etnik azınlıklara yönelik baskılara neden olmuştur.” yorumunu yaptı.
Ayrıca, yeni süreçte ortaya çıkabilecek olası risklere karşı dikkatli olduklarını vurgulayan Sullivan, Suriye’deki Amerikan çıkarlarını tehdit edebilecek unsurlar ve DEAŞ’ın yeniden güçlenmesini engelleme noktasında tetikte olduklarını ifade etti.
Sullivan, Suriye’de bundan sonraki süreçte ABD’nin duruşuna ilişkin olarak, “Suriye’de istikrarlı, kapsayıcı ve demokratik bir gelecek isteyen herkesle iş birliği yapmaya hazırız.” ifadesini kullandı.
ABD’li danışman, Suriye’deki önceliklerini ise “DEAŞ’ın yeniden oluşumunu engellemek”, “İsrail, Ürdün, Irak ve Lübnan gibi ülkelerin güvenliğini sağlamak” ve “Suriyelilerin kendi ülkeleri için daha iyi bir gelecek inşa etme çabalarını desteklemek” şeklinde sıraladı.
Suriye bağlamında İran ve Rusya’nın belirgin bir şekilde zayıflaması ile ilgili olarak memnuniyet ifade eden Sullivan, Esed’in Moskova’ya kaçışı hakkında bilgi sahibi olmadıklarını belirtti.
Sullivan, “Sonuç olarak Esed, neredeyse desteksiz, yalnız ve savunmasız durumda kaldı ve kaçmak zorunda kaldı. Yaptıklarından dolayı hesap verecek mi? Bu, büyük oranda Rusya’nın bir katil diktatöre neden sığınma hakkı verdiğine bağlı.” şeklinde değerlendirmede bulundu.
Sullivan İsrail’e gidiyor
ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Sullivan’ın bu hafta Gazze’deki olası ateşkes süreci, Suriye’deki gelişmeler ve Lübnan’daki ateşkesle ilgili olarak İsrail’e yapacağı ziyaretten bahsedildiği bildiriliyor.