Yeşil Dönüşüm Nedir? Yeşil dönüşümün izleri, sanayileşmenin çevresel yansımalarına ilişkin farkındalığı önemli ölçüde artıran 1960’lı ve 1970’li yıllardaki çevre hareketlerine kadar uzanmaktadır. Sanayi devriminin ardından, çevresel tahribata kayıtsız kalan ve doğal kaynaklar sınırsızmış gibi işleyen üretim ve tüketim uygulamaları, kara, hava ve deniz kirliliğinin giderek artmasına yol açmıştır. Bu kirlilik kamuoyunun dikkatini çekmeye başlamış ve 2000’li yılların yaklaşmasıyla, ekonomik büyümeyi sosyal ve çevresel hedeflerle uyumlu hale getirmeyi amaçlayan önemli uluslararası anlaşmalar ve politikalar geliştirilmiştir.
Yeşil Dönüşüm Nedir?
Yeşil dönüşüm kavramının ayrı bir terim olarak tanımlanması ve bugün anlaşılan haliyle ifade edilip netleşmesi ise Avrupa Birliği (AB) tarafından duyurulan Avrupa Yeşil Mutabakatı (AYM) ile gerçekleştirilmiştir. Günümüzde yeşil dönüşüm, ekonomik büyümenin şimdiki ve gelecek nesillere yüksek bir yaşam standardı sağlayacak şekilde çevre bilinciyle birleştirilmesi olarak tanımlanmaktadır. Bir diğer deyişle yeşil dönüşüm, ürün ve hizmetlere yönelik tüm süreçlerin daha temiz ve çevre dostu kılınması anlamı taşımaktadır.
Küresel ekonominin sürdürülebilirlik, çevresel yönetim ilkeleri ve toplumsal katılım doğrultusunda yapılandırılması gerektiğinin altını çizen bu yaklaşımın gerçekleşebilmesi, ekonomik büyümenin ve toplumsal refahın, gezegenin doğal sınırları içinde kalacak biçimde yeniden şekillendirilmesiyle mümkün olacaktır. İklim krizinin giderek tırmandığı ve göz ardı edilemeyecek bir noktaya ulaştığı 21. yüzyılda, yeşil dönüşüm yalnızca bir kavram olmanın ötesine geçmekte ve gerçekleşmesi zorunlu stratejik bir hedef haline gelmektedir.
Özünde iklim değişikliğiyle mücadelenin yer aldığı yeşil dönüşüm; enerji ve kaynak verimliliğinin artırılması, fosil yakıtlardan uzaklaşılması ve sürdürülebilir üretim uygulamalarına geçilmesi yoluyla sera gazı emisyonlarını azaltmayı, kirlilikle mücadele etmeyi ve doğal yaşam alanlarını korumayı amaçlamaktadır. Çok boyutlu ve kapsamlı olan bu değişim, insanların yaşama ve çalışma şekillerinin sosyo-teknolojik yapısını da değiştirmeyi hedefleyerek toplumun her alanında inovasyonu teşvik etmektedir. Yeşil dönüşümün temelinde sadece küresel ısınmayı ve çevresel bozulmayı durdurmak değil, aynı zamanda istihdam yaratarak ekonomik büyümeyi teşvik etmek, mevcut sistemleri iklim değişikliğiyle mücadele ekseninde hizalamak ve toplumları daha dirençli hale getirmek de bulunmaktadır.
İklim Değişikliği İle Mücadele
Yeşil dönüşüm bileşenlerinden iklim değişikliği ile mücadelede kritik bir adım olan karbonsuzlaşma, fosil yakıtların kullanımını azaltarak, yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelik geçişi teşvik ederek, enerji verimliliğini artırarak, ormanlandırma ve ağaçlandırma projelerini destekleyerek ve karbonsuz üretim tekniklerine yoğunlaşarak sera gazı emisyonlarının düşürülmesine odaklanmaktadır. Uluslararası Enerji Ajansı’nın (International Energy Agency – IEA) 2022 Yılı Karbondioksit (CO2) Emisyonları Raporu’na göre küresel düzeyde enerji sektörü 14,65 GtCO2, sanayi sektörü 9,15 GtCO2 ve ulaştırma sektörü ise 7,98 GtCO2 emisyonuna sebep olmuştur.⁶ Özellikle bu sektörlerle dirsek teması bulunan karbonsuzlaşma bileşeni, hızlı ve geniş kapsamlı sektörel dönüşümlerin hayata geçirilmesi ile başarılı olacaktır.
Enerji Üretimi ve Tüketiminin Büyük Kısmı Fosil Yakıtlardan Karşılanıyor
Dünya genelinde enerji üretimi ve tüketiminin büyük bir kısmı hala kömür, petrol ve doğal gaz gibi fosil yakıtlardan sağlanmaktadır. Yeşil dönüşüm çerçevesinde temiz enerji bileşeninin öncelikli adımı, yenilenebilir enerji kaynaklarına geçişin hızlandırılmasıdır. Güneş, rüzgar, hidroelektrik ve biyokütle gibi temiz enerji kaynaklarının kullanımının artırılması, fosil yakıtlara olan bağlılığın azaltılmasının temel yoludur.⁷ Enerji kaynaklarının çeşitlenmesi arz güvenliğinin artırılmasının yanı sıra fiyat dalgalanmaları ve kesintilerle ilgili risklerin azaltılmasında da önemli rol oynayarak ekonomik istikrarı teşvik etmektedir. Ayrıca, enerji verimliliği önlemleri ve aynı miktar çıktı için gereken enerji tüketiminin azaltılması, enerji depolama teknolojilerine yatırım yapılması, akıllı şebeke sistemlerinin geliştirilmesi, karbon yakalama ve depolama teknolojilerinin kullanımının teşvik edilmesi gibi konular enerjide yeşil dönüşüm için önem arz etmektedir.
Düşük Karbonlu Üretim
Gelişen küresel ekonomi, ulaştırmaya olan talebi artırmaktadır. Büyüyen talep, daha fazla fosil yakıt kullanılmasına, emisyonların ve çevre kirliliğinin sürekli olarak artmasına yol açmaktadır. Akıllı ulaşım, insanların mobilite ihtiyaçlarının daha yeşil bir hale getirilmesi için sürdürülebilir ulaşım türlerinin artırılmasını, elektrikli taşıtların teşvik edilmesini, paylaşımlı araç uygulamalarının yaygınlaşmasını, alternatif yakıt türlerinin araştırılmasını ve altyapı yatırımlarının gerçekleştirilmesini gerektirmektedir. Ulaşım ve mobilitenin yeşil dönüşümüne odaklanırken topluma uygun fiyatlı, erişilebilir, sağlıklı ve temiz ulaşım alternatifleri sunmak hem çevresel sürdürülebilirliği hem de sosyal kapsayıcılığı teşvik etmektedir. Düşük karbonlu üretim, yol açacağı etkiler sebebiyle yeşil dönüşümde kritik bir role sahiptir. Paris Anlaşması kapsamındaki taahhütlerin yerine getirilebilmesi ve Avrupa Birliği’nin (AB) 2050 yılında karbon nötr olma hedefine ulaşabilmesi için sanayinin yeşil dönüşüme dahil edilmesi ve düşük karbonlu üretim tekniklerinin yaygınlaştırılması kaçınılmazdır. Özellikle sınırda karbon düzenlemesi açısından üretimleri yoğun karbon içeren ve karbon kaçağı riski yüksek olan çimento, demir-çelik, alüminyum, gübre, elektrik ve hidrojen gibi belirli sektörlerdeki üreticilerin yeşil dönüşüme girmesi büyük önem arz etmektedir. Sürdürülebilir kalkınmaya hizmet eden inovatif teknolojiler, çevresel ayak izini ve emisyonu azaltmaya yönelik iyi uygulamalar, üretim süreçlerinde sürdürülebilir yenilikler, akıllı üretim teknikleri ve süreç optimizasyonları, yeşil lojistik yaklaşımları, enerji verimliliği ve arz çeşitliliği konusundaki dönüşüm çalışmaları sanayi uygulamalarını düşük karbonlu bir üretim modeline geçirerek yeşil hareketi desteklemektedir.
https://www.tbb.org.tr/Content/Upload/Dokuman/9055/SKDM_Sunum.pdf