Türk İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Sönmez, iş dünyasının enflasyonla mücadelede üzerine düşen sorumlulukları yerine getirdiğini ve bu çabaların devam edeceğini vurgulayarak, Türkiye’nin toplam faktör verimliliğinin artırılması amacıyla özellikle yüksek teknoloji üretimi ve katma değerli ihracat yapan stratejik sektörlerin desteklenmesinin önemine dikkat çekti.
Dünyada yaşanan savaşlar, enerji güvenliği sorunları ve iklim olaylarının Türkiye’yi de etkilediğini ifade eden Sönmez, bu sürecin hem riskler hem de fırsatlar sunduğunu belirtti.
Küresel krizlerin ortaya çıkardığı sorunların başında “üretim maliyetleri ve tedarik zinciri sorunları“, “yüksek enflasyon ve alım gücü kaybı“, “savaşın ihracat pazarları üzerindeki olumsuz etkileri” ve “finansa erişim zorluğu ile döviz kuru dalgalanmaları“nın geldiğini anlatan Sönmez, sözlerine şu şekilde devam etti:
“Son iki yılda çeşitli projeler çerçevesinde 50’den fazla ilimizde iş insanlarıyla bir araya geldik. Bunun yanı sıra yılın her çeyreğinde gerçekleştirdiğimiz anketlerle KOBİ’lerin ekonomik durumunu analiz ediyoruz. Bu veriler doğrultusunda iş dünyasının öncelikli gündemi, yüksek enflasyon, istihdam kayıpları, finansmana erişim zorluğu ve borç yükü olarak öne çıkıyor. Bankaların kredi verme iştahı azalmakta, alternatif finansman kaynaklarına erişim ise kısıtlı. Dolayısıyla 2024 yılı, KOBİ’ler için ayakta kalma mücadelesiyle geçmektedir.“
Sönmez, ekonomik ve siyasi öngörülebilirliğin önemli derecede iyileşmesi ile birlikte 2025 yılında bir toparlanma beklediklerini ifade ederek, şunları söyledi:
“Belirsizliklerin azalması ve öngörülebilirliğin artırılması kaçınılmaz bir gereklilik. En somut beklentilerimiz, enflasyonu düşürmeye ve finansmana erişimi kolaylaştırmaya yönelik somut adımların atılması. Bu bağlamda, düşük faizli kredi imkanlarının artırılması ve KOBİ’lere yönelik destek paketlerine dair beklentilerimiz mevcut. Enflasyon düştükçe, finansal piyasalar düzenli hale geldikçe, makroekonomik istikrar sağlandıkça tüketici güveninin yeniden tesis edilmesini umuyoruz. Üretimin canlanmasıyla istihdam da artacaktır. İş dünyası olarak, enflasyonla mücadelede üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz.“
“Yeni yatırımlar için çekim kapasitemizi artırmak önemli”
Sönmez, değişen küresel ticaret dinamiklerinin ışığında Türkiye’nin önemli fırsatlar elde edebileceğini ifade ederek, Türkiye’nin stratejik konumu ve güçlü üretim kapasitesiyle küresel ekonomide daha geniş bir alan açma potansiyeline sahip olduğunu vurguladı.
Lojistik avantajlar ve genç nüfusun doğru politika ile bir araya geldiğinde sektörlerin ve ülkenin büyüme potansiyelinin artacağına dikkat çeken Sönmez, “Özellikle savaşlar sebebiyle tedarik zincirlerinde yaşanan değişimler, yeni yatırım çekme kapasitemizi artırıyor” şeklinde konuştu.
Sönmez, yatırımcı güvenini artırma noktasında yargı bağımsızlığının güçlendirilmesi, bürokrasinin azaltılması ve sektörel teşviklerin çeşitlendirilmesinin elzem olduğunu belirterek, “Ayrıca, değişen dünya konjonktüründe yeni yatırım imkanlarını değerlendirmeye yönelik stratejik bir planlama gerçekleştirilmelidir” dedi.
“Stratejik sektörlere uzun dönemli destek sağlamak kritik önem taşıyor”
Türkiye’nin toplam faktör verimliliğini artırmak için yeni nesil sanayi politikası yasasına acil ihtiyaç olduğunu belirten Sönmez, yüksek teknoloji üretimi ve katma değerli ihracat yapan stratejik sektörlere uzun vadeli ve uygun destek sağlanmasının kritik öneme sahip olduğunu dile getirdi.
Sönmez, Türkiye’nin dünya genelindeki gelişmelere paralel biçimde ciddi planlamalar yapması gerektiğini söyleyerek, “Bu bağlamda Devlet Planlama Teşkilatı benzeri bir yapının yeniden kurulmasını öngörüyoruz” şeklinde konuştu.
Yakın zamanda açıklanacak yeni teşvik modeline de değinen Sönmez, şu görüşlere yer verdi:
“Ülkemizdeki girişimlerin neredeyse üçte biri İstanbul’da bulunuyor. Doğu ve Güneydoğu bölgelerindeki bazı illerimizde ise girişim sayısı 10 binin altına düşüyor. İyi yapılandırılmış bir teşvik sistemi ile girişimler ülke geneline yayılabilir. TÜRKONFED çatısı altındaki federasyonlarımız, kendi bölgelerinin ekonomik koşullarını yakından analiz etmektedir. Ayrıca TÜRKONFED olarak bölgesel kalkınma üzerine uzun yıllardır birçok teorik çalışma gerçekleştirdik. Teşvik sistemi yeniden tasarlanırken, gereken her türlü desteği sunmaya hazırız.“