TCMB Para Politikası Kurulu, 2025 Yılında Toplantı Maratonuna Çıkıyor!

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 2025 yılına ilişkin politika çerçevesini belirleyen 2025 Yılı Para Politikası metnini kamuoyuyla paylaştı.

Yayınlanan politika metninde, merkez bankalarının toplumsal refah üzerindeki en önemli etkisinin fiyat istikrarını sağlamak olduğu vurgulandı. Bu bağlamda TCMB’nin temel hedefinin fiyat istikrarını tesis etmek ve sürdürmek olduğu ifade edildi. Metinde, fiyat istikrarına yönelik atılacak adımlarda, mevcut araçların kararlılıkla kullanılmaya devam edileceği ve finansal istikrarın da göz önünde bulundurulacağı dile getirildi.

Enflasyon hedeflemesi sistemi çerçevesinde hükümet ile birlikte belirlenen enflasyon hedefinin %5 olarak belirlendiği belirtildi. Bu konuyla ilgili metinde şu ifadelere yer verildi:

“TCMB’nin hesap verme yükümlülüğünün bir parçası olarak belirsizlik aralığı, önceki yıllarda olduğu gibi hedefin etrafında her iki yönde 2 yüzde puan olarak belirlenmiştir. Para politikası, enflasyonu orta vadede belirlenen bu hedefe ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde tasarlanacaktır. Enflasyon Raporu’nda paylaşılan tahminler, enflasyon beklentilerine yönelik referans olacak şekilde ara hedef olarak kullanılacaktır. Yıl içinde enflasyon gelişmelerine ilişkin ayrıntılı değerlendirilmeler Enflasyon Raporu ile kamuoyuyla paylaşılacaktır. Yıl sonunda gerçekleşen enflasyon belirsizlik aralığının dışında kalırsa, hesap verebilirlik ilkesi gereği Hükümet’e ‘Açık Mektup’ yazılacaktır. Bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı, TCMB’nin ana politika aracı olmaya devam edecektir.”

Metinde, fiyat istikrarının sürdürülebilir bir şekilde sağlanması için gereken parasal sıkılık düzeyinin, orta vadede enflasyonu Enflasyon Raporları’nda belirlenen yola yönlendirecek şekilde korunacağı özellikle vurgulandı.

Kredi ve mevduat piyasalarında beklenmeyen gelişmeler olursa, parasal aktarım mekanizmasının ilave makro ihtiyati adımlarla destekleneceği ifade edilen metinde, “Sterilizasyon araçları etkin bir şekilde kullanılmaya devam edecektir. Para politikası kararları, fiyatların ayrıntılı analizi, enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışları, para politikasının etkileyebileceği talep unsurları, arz yönlü gelişmeler, iç-dış denge, tasarruf eğilimleri ve krediler dâhil olmak üzere finansal koşullar ve likidite ile fiyat istikrarını etkileyen diğer tüm unsurlardaki gelişmeler, kararların gecikmeli etkileri göz önüne alınarak oluşturulacaktır.” şeklinde not edildi.

Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı öncesindeki sessiz dönemin 3 iş günü süreceği ifade edilerek, bu süreçte para politikasına yönelik dış iletişimde bulunulmayacağı, PPK toplantısına hazırlık amacıyla karar alma süreçlerine giren birimlerin kapsamlı analizleri ile değerlendirileceği ifade edildi.

PPK’nın 2025 yılında belirlenen takvim çerçevesinde 8 toplantı yapacağı ve bu toplantılarla ilgili takvimin 5 iş günü içinde paylaşılacağı dikkate alındı.

Metinde, para politikası kararı ve gerekçesinin, İngilizce çevirisiyle birlikte, toplantıyla aynı gün saat 14.00’te PPK’nın ayrıntılı değerlendirmeler içeren toplantı özetinin ise toplantıyı takip eden beş iş günü içerisinde TCMB internet sitesinde yayımlanacağı belirtildi.

Enflasyon bilgilendirme toplantıları devam edecek

TCMB’nin, para politikası iletişimi ile veri paylaşımına, şeffaflık, hesap verebilirlik ve öngörülebilirlik ilkeleri doğrultusunda devam edeceği vurgulanarak, şu ifadeler kullanıldı:

“Enflasyon Raporu yılda 4 defa yayımlanacak. Para politikası uygulamalarının kamuoyu ile etkin bir şekilde paylaşılması amacıyla Enflasyon Raporu’nun bilgilendirme toplantıları ile tanıtımına devam edilecektir. TCMB’nin faaliyetleri, para politikası uygulamaları ve döneme özgü gelişmeler hakkında Başkan tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi Plan ve Bütçe Komisyonu’nda yapılan sunumlar sürdürülecektir. Başkan ve Başkan Yardımcıları diğer platformlarda yapacakları sunumlar ve konuşmalarla iletişim politikasının önemli bir parçası olmaya devam edecektir. TCMB’nin bir diğer önemli iletişim aracı olan Finansal İstikrar Raporu’nun yılda 2 defa yayımlanmasına devam edilecektir. Resmi fiyat istatistiklerinin açıklanması ile PPK toplantısı arasında geçen sürede aylık enflasyon gelişmelerinin kamuoyu tarafından daha sağlıklı yorumlanmasını sağlamak amacıyla Aylık Fiyat Gelişmeleri Raporu’nun bir iletişim aracı olarak kullanılması sürdürülecektir.”

2025 yılında sadeleşme adımlarına devam edilecek

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), para politikası, makroihtiyati çerçeve ve Türk lirası ile döviz likiditesi yönetimine ilişkin kamuoyuyla paylaşılan bilgilerin iletişimin kritik unsurlarını oluşturduğuna dikkat çekerek, düzenlemelerde sadeleşme adımlarına 2025 yılında da devam edilmesi, ayrıca yıl içinde Kur Korumalı Mevduat (KKM) uygulamasının sona erdirilmesinin planlandığını duyurdu.

Raporda, piyasa mekanizmasının etkinliğini artırmak, makro finansal istikrarı güçlendirmek ve parasal aktarım mekanizmasını desteklemek için 2024 yılında makroihtiyati politika çerçevesinde menkul kıymet tesisine dair düzenlemenin yürürlükten kaldırılmasının yanı sıra sadeleşme adımlarının sürdürüldüğü belirtildi.

Bu sadeleşme çabalarının, mevcut makroihtiyati çerçevenin tüm bileşenlerinin enflasyon, faizler, döviz kurları, rezervler, beklentiler ve finansal koşullar üzerindeki etkileri değerlendirilerek 2025 yılında da devam edeceği ifade edildi.

Menkul kıymet tesis düzenlemesinin kaldırılmasıyla tahvil getirilerinin para politikası duruşuyla daha yakın ilişki kuracağı ve “Toplam mevduat içerisinde Türk lirası mevduatın payında artış ve KKM hesaplarından Türk lirası hesaplara geçiş hedefleri 2024 yılında da para politikası duruşunu desteklemiştir.” ifadesine yer verildi.

Raporda, parasal aktarım mekanizmasını güçlendiren uygulamalar neticesinde 20 Aralık 2024 tarihi itibarıyla KKM bakiyesinin 34,2 milyar dolara düştüğü, Türk lirası mevduatın toplam mevduat içindeki payının ise %58,6’ya yükseldiği, KKM’nin toplam mevduat içindeki payının ise %6,2’ye gerilediği kaydedildi.

2025 yılında dezenflasyon sürecinin belirginleşeceği ve Türk lirası varlıklara yönelik talebin artacağı vurgulanırken, şu ifadeler yer aldı:

“TL mevduat payındaki artış ve KKM hesaplarındaki azalışla birlikte bu alandaki düzenlemelerde sadeleşme adımlarına devam edilmesi ve yıl içinde KKM uygulamasının sonlandırılması hedeflenmektedir. Kredi büyümesine yönelik politikalar, 2024 yılında para politikası aktarım mekanizmasını desteklemek ve iç talepte dengelenmeyi sağlamak amacına yönelik olarak etkin bir şekilde uygulanmıştır. Kredi büyüme sınırının etkinliğini artırmak amacıyla kredi büyümesine dayalı zorunlu karşılık tesis yükümlülüğü getirilmiştir. Bu kapsamda, aylık büyüme sınırı, Türk lirası ticari kredilerde %2,5’ten %2’ye, ihtiyaç kredilerinde ise %3’ten %2’ye düşürülmüştür.”

Ayrıca dezenflasyon patikası ile kredi büyümesinin uyumlu seyri ile Türk lirası kredilerinin payının korunmasına yönelik olarak yabancı para kredilere aylık %2 büyüme sınırı getirilmiş, bu sınır ardından %1,5’e indirilmiştir. Bunun yanı sıra,“Borçlanma davranışının sınırlandırılması ve iç talepteki dengelenmeye katkı sağlamak amacıyla kredi kartı işlemlerinde uygulanacak azami faiz oranları bireysel kredi kartları için dönem borcu bakiyesine göre farklılaştırılmıştır. Ayrıca, kredi kartı nakit çekim işlemleri ile kredili mevduat hesaplarına uygulanan azami faiz oranları ayrıştırılarak, daha yüksek seviyelerde belirlenmiştir.”

Kredi büyümesinin ve bileşiminin dezenflasyon sürecini ve makroekonomik dengeleri destekleyici bir çerçevede şekilleneceği hedeflenmektedir. Kredi büyüme sınırları ve düzenleme kapsamındaki sağlanan istisnaların yıl içinde gözden geçirileceği belirtilmiştir.

 

 

İlgili Yazılar

Haftanın En Kazançlı Yatırım Aracı: Dolar!

Küresel Piyasalarda Artan Satış Dalgası

Starbucks Çalışanları Amerika’da Grev İlan Etti!