“Dünya Trump’a mı Kalacak?” başlıklı kitabım, Donald Trump’ın yeni ABD Başkanı olarak Beyaz Saray’a taşınmasından kısa bir süre sonra, 2017 yılının mart ayında yayımlanmıştır. Soli Özel’in bu kitaba yazdığı “Kapitalizmin krizinden demokrasi krizine” başlığını taşıyan etkileyici sunuş yazısı, günümüzde de ilgiyle okunabilmektedir.
Kitabın giriş bölümünde şöyle bir iddia ortaya koymuştum: “İnsanlığın geleceğini Trump, Putin ve Erdoğan gibi şu anda yükselen popülist liderlerden hiçbiri belirlemeyecek. Bu liderler, savaşlar sonrasında dünyada yaşanan sancılı geçiş döneminde, ülkelerinde umut kaynağı olmayı başardılar ancak geleceğin dünyasını şekillendirme şansları yok, zira geçmişin dünyasını yeniden kurma hayalini pazarlayarak kurtarıcı rolüne soyundular. İnsanlığa yeni ufuklar açacak bir vizyona sahip değiller.”
Trump’ın Yeniden Doğuşu
Trump kitabım o dönemde fazla ilgi görmedi. “Güçlü Adam” rejimlerinin çoğu hâlâ ayakta. Donald Trump, Covid-19 pandemisi sırasında tüm bilgisizliğini sergileyerek gerekli önlemleri almadığı için ABD’nin kriz yönetiminde büyük zorluklar yaşamasına neden oldu ve ikinci kez başkan seçilemedi. Ancak 5 Kasım 2024’te yapılan son seçimde yeniden ABD Başkanı olmayı başardı. 2025’te iddialı bir programla göreve başlayacak.
ABD Başkanı Donald Trump, bu kez dünyayı sarsan yeni bir pandemiyle yüzleşmek zorunda değil ama 2024’ten 2025’e geçerken sorunları savaş yoluyla çözme eğiliminin giderek yaygınlaştığı ve bu nedenle binlerce insanın hayatını kaybettiği bir dünyada yaşadığımızı unutmamalıyız. ABD’nin bu süreçte üstlenebileceği rolün önemi göz önüne alındığında, Trump’ın başkan seçildikten sonra Elon Musk ile yakın işbirliği yapmasının değerini de akılda tutmalıyız.
Elon Musk Neden Tehlikeli?
Elon Musk, genç yaşta dünyanın en tanınmış isimlerinden biri haline gelmiş bir girişimcidir. 51 yıl önce Güney Afrika’da doğan Musk, kısa sürede dünyanın en çok konuşulan şirketlerinin kurucusu ve sahibi olmayı başarmıştır. Musk, yeni teknolojileri kullanarak büyük bir servet edindikten sonra uzayı fethetme hevesine kapıldı. Daha sonra, dünya çapında tanınan sosyal medya platformlarından biri olan Twitter’ı ele geçirerek bu alanda da etkisini artırdı. Birkaç yıldır Musk’ı takip ediyorum; adını duyurmak için her şeyi göze alan bir kişi olarak öne çıkıyor. Dünya medyasını çok yakından takip eden Musk’ın adı, hiç geçmediği birkaç gün yaşıyorsa bunun tekrarını önlemek adına her türlü riski göze alabilir. Trump ile kurduğu yakın ilişki, ülke yönetiminde üstlenmek istediği önemli rolleri yerine getirebilmesi için kritik bir noktadır.