Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Muhtarlar Buluşması’nda önemli bir konuşma gerçekleştirdi.
Konuşmasında öne çıkan başlıca noktalar şu şekilde sıralanabilir:
Türk demokrasisinin gücünü, son seçimlerde bir kez daha net bir şekilde gözlemledik. Elitist anlayışın muhtarlarımızda temsil edilen halk iradesi karşısında geri adım atması, şüphesiz ki önemli bir zaferdir.
Devletin zirvesi ile muhtarlarımızı 53 kez bir araya getirdik. Gözde İstanbul’umuzda 39 ilçemizden 950 muhtarımızla buluşmanın sevincini yaşıyoruz. Muhtar demek, millet demektir; sandık demek, demokrasi demektir. Muhtarlar, demokrasimizin sağlam temellerinden biridir.
Hiçbir makam, gücünü kullanarak muhtar kardeşlerimi ezemez, küçümseyemez. Daha önce benim için ‘Muhtar bile olamaz’ diyen manşetler atıldı. Ancak, eski Türkiye’nin yeniden canlanmasına asla müsaade edemeyiz.
Siyasi hayatım boyunca, Türkiye’yi ve Türk demokrasisini kötü etkileyen durumlarla mücadele ettim. Sarsılmadan ve savrulmadan, Türkiye’yi demokrasi, kardeşlik, adalet ve özgürlük temelleri üzerinde büyütmeye devam edeceğiz.
Son bir yıldır Gazze’de meydana gelen, ve geçtiğimiz ay Lübnan’a sıçrayan katliamları anlatmakta sözlerimiz yetersiz kalıyor. Netanyahu denilen zalimin elinde ABD, Avrupa ve BM gibi kuruluşlar adeta birer oyuncak haline geldi. Batı, İsrail’in gerçekleştirdiği soykırıma sessiz kalmayı tercih etti. 50 bin masum insanın katili olan İsrail’in hukuku hiçe sayan işgal güçleri, bu durumu beraberinde getiriyor; ancak İsrail hükümetine koşulsuz destek verenler de bu katliamda ortak durumundalar. Gezi olaylarında bir ay boyunca Taksim’de kamp kuranların, Filistin ve Lübnan’da destek verenleri görmemiz mümkün olmadı ve hâlâ göremiyoruz.
Türkiye olarak zalime karşı duruyor, mazlumun yanında yer alıyoruz. Soykırım çetesiyle yürütülen haysiyet ve özgürlük mücadelesinde Filistin halkının temasında yanındayız. Filistin direnişinin tüm kahramanlarını saygıyla selamlıyorum. Geçtiğimiz günlerde şehit düşen Hamas lideri Yahya Sinvar’a da Allah’tan rahmet diliyorum.