Bir çekin işlevi temel anlamıyla bankaya belli bir miktar parayı, çekin düzenlendiği kişi adına ödemesini söylemektir. Bankalar çek yazan kişinin, çek defteri ile bağlantılı hesaptan çek üstünde yazılı miktarı, çeki sunan alacaklıya vermelidir. Çeklerin geçerl olabilmeleri için üzerlerinde hesap sahipleri tarafından yazılmış para miktarı (yazı ile), imza, tarih gibi belli ibareler yer alması gerekir. Evrensel anlamda bir çek genel hatlarıyla bu şekilde özetlenebilir. Bununla birlikte, ülkemizdeki çek kanunu gibi farklı ülkelerde, çeklerle ilgili uygulama farklılıkları görülebilir.
Çek sistemi yüklü miktarda paraları nakit olarak taşımak yerine, küçük bir belge sayesinde aynı miktara erişim sağlamak amacıyla kullanılır. Bu özelliğiyle çek sistemi aslında eski çağlardan beri kullanılan „değerli madde/para yerine geçen belge” yani günümüzde „banknot” sistemiyle aynı kökten günümüze kadar gelmiştir.
Çek Kanunu ve Karşılıksız Çek
09.08.2016 tarih ve 29796 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış 6728 sayılı “Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 61 ila 66.maddeleri ile Çek kanunu düzenlemeleri yapılmıştır.
61, 63, 64, 65, ve 66.maddeler yayım tarihinde yürürlüğe girerken, yargılama usulüne ilişkin 62.madde ise 31.12.2017’de yürürlüğe konulmuştur.
Ülkemizde son yıllarda çek kanunu ile ilgili düzenlemelerin gündeme gelmesinin birinci sebebi piyasada dolaşmakta olan karşılıksız çeklerdir. Hukuki tabiri ile „karşılıksız çek keşide etmek” Türkiye yasalarına göre suç kabul edilmekle birlikte, karşılıksız çek keşide edenler dolandırıcılık suçlamasıyla yargılanmaz. Zira karşılıksız çek davalarında, çeki düzenleyen kişilerin bu süreçte „ödeme niyeti” olduğu ve çekin düzenlendiği tarihte ödeme gücüne sahip olduğu bilinmektedir.
Buna karşın, dolandırıcılık ile ilgili yasa maddelerine göre suçu işleyen kişinin, mağdurun kararlarını hile ile manipüle ederek, normal şartlarda yapmayacağı işleri yaptırması söz konusudur.
Ancak karşılıksız çeki düzenleyen kişinin, çeki düzenleme amacı yukarıdaki gibi bir manipülasyon ortamı yaratmak ise ve çeki ödeme yapmak amaçlı değil, mağduru yanıltmak için düzenlemişse bu durum yine dolandırıcılık olarak kabul edilecektir.
Karşılıksız Çek Şikâyet Süresi
2017 yılında yapılan çek kanunu değişikliği ile karşılıksız çekler Cumhuriyet Savcılıklarına değil doğrudan icra mahkemelerine şikâyet edilir. Bu noktada karşılıksız çek ibraz edilme tarihinden başlamak üzere, üç ay içerisinde kovuşturma başlar.
Çek kanunu ile karşılıksız çek düzenleme suçunun cezası adli para cezasıdır. Bu suçu işleyen kişilere, düzenledikleri her bir çek sayfası için 1500 güne kadar adli para cezaları kesilebilir.
Karşılıksız çek düzenleyen kişiler suçları sabit görülmesine rağmen „nakit” olarak ilgili cezayı ödememeleri halinde, para cezalarının ertelemesi olmadığından, topluma hizmet işlerinde çalışmaya mahkûm edileceklerdir.
Mağdur tarafın şikâyetini geri çekmesi veya düzenlenen çek üzerinde belirtilmiş miktarın, faiz oranıda dâhil edilerek mağdura ödenmesi durumunda sürmekte olan dava düşer. Ayrıca kişilerin dava sürecinde aldıkları çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı da böylelikle kaldırılmış olur.
Dava/Duruşma Takibi
CMK’ya göre karşılıksız çek davalarında suç işlenen yerde bulunan mahkeme yetkili kabul edilirken son değişiklik ile şikâyetçilere bu konuda seçme hakkı tanınmıştır. Buna göre, çek hesabının açıldığı, bankanın bulunduğu veya şikâyetçinin ikamet ettiği yerlerden birinde yetkili mahkemelere müracaat edilebilir.
Yine CMK’da belirtilen maddelere göre şikâyetçi tarafın ya da vekilinin duruşmaları takip etmemesi, şikâyet haklarının kaybolmasına yol açar. Ancak müştekinin davayı takip etmemesi halinde dava devam eder. Yetkili mahkeme tarafından bir kişi için verilen çek düzenleme ve çek hesapları açma yasakları UYAP ve Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi sistemlerine eş zamanlı olarak iletilir.
1 Yorum