Birleşmiş Milletler Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen, Suriye’de Beşşar Esed rejiminin sona ermesinin ardından ilk defa Şam’a ziyaret gerçekleştirdi.
Değişim büyük umutlar barındırıyor
Esed rejiminin çöküşünün ardından Şam’ı ziyaret eden Pedersen, dünkü gündemde Ürdün’ün Akabe şehrinde Suriye’deki durumu değerlendirmek amacıyla düzenlenen dışişleri bakanları toplantısına katıldığını belirtti.
Pedersen, gazetecilere verdiği demeçte, rejimin devrilmesinin ardından gözlemlenen değişimlerin önemine dikkat çekerek, “Bu değişim elbette büyük umutlar doğuruyor ancak önümüzde hâlâ birçok güçlük bulunduğunu unutmayalım. Bu sebeple süreci doğru bir şekilde yürütmemiz gerekiyor. Başından beri tüm Suriyelileri kapsayan bir siyasi sürecin başlatılması gerektiğini savunuyorum. Bu süreç, açıkça Suriyelilerin liderliğinde ilerlemelidir”</strong; dedi.
Devlet kurumları yeniden faaliyete geçirilmeli
Pedersen, Suriye’deki en büyük zorluklardan birinin devlet kurumlarının yeniden yapılandırılması ve işler hale getirilmesi olduğunu belirterek, güvenlik, kanun ve düzen ile hizmet sunumunun kritik unsurlar arasında yer aldığını ifade etti.
Suriye’nin büyük bir insani kriz ile karşı karşıya olduğunu vurgulayan Pedersen, “Bu nedenle ülke içindeki bireyler ile geri dönmek isteyen tüm mülteciler için daha fazla acil insani yardıma ihtiyaç duyduğumuzdan emin olmalıyız. Bu durum son derece önemlidir” diye ekledi.
İntikam anlayışına yer olmamalı
Suriye’nin ekonomik toparlanması konusundaki sorulara da yanıt veren Pedersen, “Ekonominin hızla iyileşmesini görmek istiyoruz. İnanıyorum ki yaptırımlar kısa sürede sona ererek, Suriye’nin yeniden inşası için gereken toparlanmayı gerçekleyeceğiz” şeklinde konuştu.
Pedersen, işlenen suçlara ilişkin adalet ve hesap verebilirliğin sağlanmasının kaçınılmaz olduğuna işaret ederek, bunun güvenilir bir adalet mekanizması ile sağlanmasının gerekliliğini vurguladı ve ‘intikam anlayışının’ gütülmemesi konusunun önemine dikkat çekti.
Yaptırımlar ABD, AB ve diğer ülkelerce uygulanıyor
Bir soru üzerine Pedersen, Suriye’ye yönelik yaptırımların “BM yaptırımları olmadığını” kaydedip, “Bunlar ABD, Avrupa Birliği (AB) ve belki diğer ülkeler tarafından uygulanan yaptırımlardır” ifadesini kullandı.
Pedersen, yaptırımların kaldırılmasından yana olduğunu belirterek, bunun için düzenli bir sürecin gerekliliğine dikkat çekti.
Suriye geçici hükümeti ve buradaki yetkililerle görüşme konusundaki heyecanını dile getiren Pedersen, ekibi ve BM ailesi olarak dünyanın dört bir yanında Suriyelilerle iletişim kurmaya devam ettiklerini ifade etti.
Pedersen, dün Ürdün’ün Akabe şehrinde Suriye’deki gelişmeleri ele almak amacıyla gerçekleştirilen dışişleri bakanları toplantısına katıldığını da hatırlatarak, birçok ulusun Suriye’ye yardım etmek ve destek sağlamak üzere bir araya gelmesinin umut verici bir gelişme olduğunu vurguladı.